5
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
2047
Okunma

Eyer vurdum zamana, aldı beni terkine
Bir solukta ulaştık yılların ötesine...
Gençlik geride kalmış, varamadım farkına
Yaşıyorum perişan; eh işte öylesine...
Geldiğim bu diyarda her şey bana yabancı
Kördüğüm aynalarda mazimi arıyorum
Sen de bakma yüzüme acıyarak be hancı
Geri dönüşler nerden? Göster, yalvarıyorum...
Belli ki hata olmuş; baharda inecektim
Beklediğim ne kıştı; ne de bu soğuk ayaz.
Neşe ile coşacak, gülüp sevinecektim
Neden her yerde kar var? Neden saçlarım beyaz?
Neden beşiğim uzak, tabut bana çok yakın?
Nerede misketlerim? Sapanımı kim aldı?
Nasıl düştüm ansızın kıskacına firâkın?
Gam ile doldu gönlüm; topaç elimde kaldı.
Kurduğum hayallerde güneşim hiç solmazdı
Meğer yokuş gizlenmiş hayatın düzlerine.
Belki gerçeği kabul bu kadar zor olmazdı
Son bir kez yatabilsem annemin dizlerine.
Bakma öyle bîçare, bir çare bul be hancı
Son ver bu kâbusuma, uyandır sarsa sarsa
Filmi başa saralım, dinsin içimde sancı
İnan ki vereceğim dilediğin ne varsa.
Eyvah ile keşkeyi kullanmam sanıyordum
Son umudum da solmuş; gün akşam olmuş demek
Azrail’in adını gülerek anıyordum
Oysa gülmek bir yana... zor şimdi gülümsemek.
Mecit AKTÜRK
Berlin 16.07.2012