21
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2655
Okunma


bırakın bu gün Akdeniz koksun sesim
şimdi öğretmenler günü falan
maziye evrilirken gönül üzgünü bir yıl daha
çiçeklerini giyinmiş bir bozkır gibi
ilk günleriniz gelecek gözlerimin önüne
yüreği tuttuğu kalemde atan günleriniz gelecek
telefonum çalacak ardı ardına
sessiz harfler dizilecek boğazıma
üçü beşi daha düşecek saçlarımın
artacak alnımdaki çizgiler
ben mevsimlere yağmur olacağım
ağlatacaksınız
ağlatacaksınız beni
illaki ağlatacaksınız beni
belki de birazdan bir şey olacak
sokaklara sızarken güneş
ders zilinin çaldığı saatte
sevda makamından
günaydın öğretmenim diyecek bir ses
kendi öyküsüne sığınmış bir mahalleden
açılacak evlerin kapısı
açıp kollarınızı
gül değil
kır çiçeklerim dolacak içime
ağır ağır bulutlanacak gözlerim
ağlatacaksınız
illaki ağlatacaksınız beni
değişecek bir şeyler
bir gün
bir şey olacak
siz gülümsedikçe belki de
enerjiniz geçecek gözlerinizden
ideallerime dalacağım ben
yıldızları toplayacağım varoşlardan
kasım gelecek ekimden sonra
gizli gizli fısıldaşacaksınız
çiçek almak için bir demet
harçlıklarınızı biriktireceksiniz
göreceğim görmezden gelerek
dilsiz bir kelime gibi
burkula burkula içimden
noktasız bir türkü yıkılmışçasına üstüme
ağlatacaksınız
illaki ağlatacaksınız beni
belki de
öğrencilerin okulda olduğu bir saatte
cıvıl cıvıl sesler dolacak kulaklarıma
Akdeniz’de bir meltem gibi
saçlarınıza dokunacak ellerim
her biriniz ayrı bir çiçek
gidip son defa değeceğim karatahtaya
heyecanlanacak panoda asılı harfler
fotoğraf çektirir gibi
mezuniyete hazırlanır gibi
finale çıkacağız birlikte
size baktıkça
umudu yazacağım yüreklerinize
hayallerinize uçacaksınız kelebekler gibi
hicaz bir hüzünde üşüyecek gözlerim
ağlatacaksınız beni
illaki ağlatacaksınız beni
şimdi bir şeyler oldu
biz büyüdük diyorsunuz
biliyorum çocuklarım biliyorum
sizi bekliyor şimdi
kavganın en dişlisi ölümün en kalleşi
belki de bazen
kanırtarak göğsünüzü delecek gariplik
imlasız haykıracaksınız
hayat başka yerde değildi zaten
başlamıştı siz okula gelirken
ben şimdi desem ki
ey benim
künyeleri yürek sıcaklığımda kazılı çocuklarım
kır çiçekleri gibi seviyorum sizi
göçmen kuşlar gibi yüreğim gibi
söz bitmez mi
bir kartpostal sessizliği çökmez mi içinize
segâha bulanmaz mı gözlerdeki bakışlar
ağlatacaksınız
illaki ağlatacaksınız beni
başımda yıldızlarımın esrikliği
ayaklarımda ideallerimin toprağı
öperim hepinizi
alnınızdan öperim
gözlerinizden
biriniz bile bırakırsa hayat bayrağını
herkes uykudayken
yenik bir şehir gibi
ben öleceğim
son sıcaklığım değecek yüreklerinize
kır çiçeklerime dokunarak ben öleceğim
ben çocuklarımın cennetinde
yine üşüyen bir ışık olacağım
diyelim ki şimdi sızlar usul usul yüreğim
diyelim ki siz yokken üşüyorum
sıcak bir çayınız var mı içimi ısıtacağım
23.11.12/Antalya
Sıtkı ÖZKAYA