Bana ne oldu bilmem Ben hep seni arıyorum Yanımdasın yöremdesin Yine seni arıyorum
Gecemde gündüzümdesin Burnumda tütüyor gözümdesin İçimde gizli sözümdesin Hep seni arıyorum
Duygumda düşümdesin Kulağımda çınlar sesin Sanki ensemde nefesin Yine seni arıyorum
Hastalığım takıntımsın Gözlerin yegane tılsım Gerçekten sen var mısın? Hep seni arıyorum
Şimdi nerelerdesin Yüreğimdeki yarasın İçimdesin ta burdasın Yine seni arıyorum
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bana ne oldu bilmem Ben hep seni arıyorum Yanımdasın yöremdesin Yine seni arıyorum
Gecemde gündüzümdesin Burnumda tütüyor gözümdesin İçimde gizli sözümdesin Hep seni arıyorum >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> kalemınız hıc susmasın sevgı ve saygılarımla...
(istanbul'un halleri,yıldızları rahat bırakın,azrail'in perspektifinden türkiye,bir nasihat bir yanıt,Neye Niyet Neye Kısmet,Elimi Uzatsam,isimsiz değilsin,) (Kelebeği Görmüşler Bir Kanadı Kırıkmış)
değerli biri bana sen serbest şiir yaz demişti... ben diyeyim 3 siz deyin 5 bir başkası desin 7 yıl önce... belki de bir 9 yıl geçti...hatırlayamıyorum... o günden sonra genelde hep hece çalıştım. söz dinleseydim belki de bir arpa boyundan daha çok yol alacaktım. değerli biri bana hecede önce 14 lüye çalış demişti ben diyeyim 3 siz deyin 5 .... yukardaki cümleciğin benzeri işte o günden sonra ben hep 8 li ve 11 li çalıştım...söz dinleseydim belki de bir arpa boyundan daha çok yol alacaktım. değerli biri bana; "Bir gönül ki sınırı yok Nelere dar, gör Ekrem im Narına aç(!) zârına tok Neleri bar, gör Ekrem im
Hülyaya kan basanı çok Teni elde kasanı çok Seraba can asanı çok Nelere yar, gör Ekrem im
İnsan doğar ölmek için Banisini bilmek için Leyla’sını silmek için Mecnuna zor, gör Ekrem im.
Asıl hikmet yazılmayan Çakılmayan kazılmayan İşlendikçe bozulmayan Sinede kor, gör Ekrem im." . .demişti . "Bana şiir yazmıştın beş yıl önce Vurmuştun kazmayı bana ağabey Aradım cevabı gündüz ve gece Bulunmaz başıma kına ağabey
Yaylada rüzgarı üşütmüş karı Yerleşik hayatta bal vermez arı Avlu çektim tutamadım davarı Çakallardan geldi gına ağabey
Usturaya rehin verdik sakalı Aynalara isyan ettik okkalı Prosedür diye sattık bakkalı Kalmadı hiç madde mana ağabey
Ekran başlarında geçti tam kırk yıl Tren sarhoş etti kahve iç ayıl Dön dolaş avluya gir tek tek sayıl Eksik çıktı bizim dana ağabey
Aldandık mı dersin tuşa ekrana Düşman olduk aileye vatana Örfe kurşun döktük çıktık meydana Komutan kıy dedi cana ağabey
Sağa soğan dedim sola sarımsak Kokusunu alan oldu kırkayak Deveyi bizonu geçti asalak Kızılay el açtı kana ağabey
Kızlarımız gazi oldu dünyaya Oğlumuzu şehit verdik Anya’ya Terbiyemiz kaldı bir Fransa’ya Sığındık el kanununa ağabey
Bani kim insan kim düşünen varsa Onları da susuz gönderdik Mars’a Mecnun aşk için gidince kursa Kerem öldü yana yana ağabey
Ekrem’im demeye yüzün kaldıysa Selamını gönder gözün dolduysa Hâlâ aynı dertten muzdarip oysa Derman nedir sordum sana ağabey" demiştim...
"Şiirlerin ile beni öldürme Tarih bin yılda on şair çıkarır Bu on şair bizim dergâhımızda Birlikte ancak bir şiir çıkarır
Biz bu on şairin piri olsak da Cümle lüğâtinden iri olsak da İleriden hep ileri olsak da Deve sırtımızdan semer çıkarır" gibi sitem dolu nazire etsek de geçmişimizdeki şairlere...
kimini han duvarlarıyla kimini sakarya destanıyla kimini eşrefoğlu al haberi nefesiyle kimini elif'iyle kimini mertlik bozuldu'suyla kimini karadır kaşları'yla kimini eşşeği saldım çayıra'yla kimini dinle neyden'iyle kimini gidiyorum gündüz gece'siyle kimini yeri göğü insi cinü yarattın'ıyla kimini kalktı göç eyledi avşar elleri'yle kimini ey vaiz sen bize vaaz edemezsin'iyle kimini ela gözlerini sevdiğim dilber'iyle kimini incecikten bir kar yağar'ıyla kimini ademi balçıktan yoğurdun ne yaptın'ıyla kimini sorma mezhebimizi'yle kimini katip ahvalimi şah'a böyle yaz'ıyla kimini sefil baykuş'uyla kimini mihraban'ı kimini bir gönül yıktın ise'siyle
. . . tanıdık sevdik sahiplendik gıpta ettik...
yukarıda şiir başlıklarını aldığım üstatlarımızın zamanında serbest şiir yoktu. şimdi ise hala serbest şiirin ne olduğu ne olmadığı tam olarak tanımlanamadı... ve şimdilerde gelişmek adına serbest şiir ile heceyi harmanlamalar başladı... kendi kurgularıyla yeni kafiye örgülerini yeni edebiyat akımı oluşturmaya çalışan değerli kalemler sardı etrafı...
lafı uzattıysam mazur görün sizin şiirlerinizden bana kalan
en okkalı mısra ise
***alimlerden daha alim olmaktı, senin orada olduğunu bilmek*** buydu...!
" baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş" hoş bir sada bırakmak dileğimle şiir yolculuğunuzda başarılar dilerim. dua ile.
dilerim aranan bunu duyar ve işte geldim burdayım der...kutlarım yürek sesinizi ama yanınızda yörenizdeysede aramak niye diye sormadan da edemedim hani.. ama şiir değilmi böyle geldi içten.. her daim saygımla..
neden üzüleyim.. Her türlü fikre her zaman saygım vardır.. önemli olan kişilerin uzlaşamadığı noktalarda bir uzlaşı bulup yoluna dostça devam edebilmesi değilmidir.. yoksa zaten aynı fikirdeki insanlarla yürürsün bir yolda... Bu yüzden fikirler çok önemlidir bazen bir pencere açar hiç bilmediğin bir yerden ve bakarsın oradan kişiliğe dokunulmadığı sürece her türlü fikir beni mutlu eder şairim..
Seviyorsun... Ve kaybediyorsun... Kaybetmek türlü biçimlerde de olsa kaybediyorsun işte. Sen hep arayan ve özleyen oluyorsun. Ama sonunda yine kaybediyorsun. Kimsenin suçu da yok bunda. Belki tek suçlu kendinsin... Bunu bilmek bir şeyi değiştirmiyor. Dolayısıyla artık sevmek senin için hep aramak ve özlemek oluyor. Hiç bir zaman bulamıyorsun.. Kavuşamıyorsun... Sonra: Demek sevgi buymuş diyorsun... Dediğim gibi, kaybetmenin biçimi ne olursa olsun.. İsterse yanındayken bile uzağında olması şeklinde olsun...
Sizin sayfanızda yazdıklarımla umarım sizi çok üzmüyorumdur.
Dostça, içten yorumunuz için çok çok teşekkürler... Sevgilerimle...
neden üzüleyim.. Her türlü fikre her zaman saygım vardır.. önemli olan kişilerin uzlaşamadığı noktalarda bir uzlaşı bulup yoluna dostça devam edebilmesi değilmidir.. yoksa zaten aynı fikirdeki insanlarla yürürsün bir yolda... Bu yüzden fikirler çok önemlidir bazen bir pencere açar hiç bilmediğin bir yerden ve bakarsın oradan kişiliğe dokunulmadığı sürece her türlü fikir beni mutlu eder şairim..
Seviyorsun... Ve kaybediyorsun... Kaybetmek türlü biçimlerde de olsa kaybediyorsun işte. Sen hep arayan ve özleyen oluyorsun. Ama sonunda yine kaybediyorsun. Kimsenin suçu da yok bunda. Belki tek suçlu kendinsin... Bunu bilmek bir şeyi değiştirmiyor. Dolayısıyla artık sevmek senin için hep aramak ve özlemek oluyor. Hiç bir zaman bulamıyorsun.. Kavuşamıyorsun... Sonra: Demek sevgi buymuş diyorsun... Dediğim gibi, kaybetmenin biçimi ne olursa olsun.. İsterse yanındayken bile uzağında olması şeklinde olsun...
Sizin sayfanızda yazdıklarımla umarım sizi çok üzmüyorumdur.
Dostça, içten yorumunuz için çok çok teşekkürler... Sevgilerimle...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.