3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2783
Okunma

Aslında ben sana hikâyemi hiç anlatmadım
Ta ki bugüne dek
...
Çocuklara düşkündüm hep bilirsin
Eksik kalan yanlarım gibiydiler
İçimde ki yalnızlığı anlayan
Dibe vurduğum vakitlerde beş kuruşluk çikolataya tav olan
Ve olur olmaz haylazlıklarına gülmeyi bilen.
Düşündün mü hiç bilmem en sevdiğim şehirdi adın
Meskûn sokaklarına çiseleyen.
Şehirdin işte, bazen kaybolduğum
Zaman zaman terkedip giden.
Ne severdim tren istasyonlarını
Geliş gidiş yönlerinde bulurdum kendimi, biraz ağlamaklı.
Ben büyütürdüm düşleri büyütmesine de
Tek kalınmışlık tetiklemiyor hayalleri ne de olsa.
Boğazımda yutkunamadığım bir acı
Tetikliyor sigara dumanının tiryakiliğini.
Oysa ellerin gibiydi sigara tiryakiliği de
Örtüşmeyince avuçlarımla daha bir itiyorum kendimi uçurumlara.
Ah benim bu düşgüzarlığım
En pahalı cinayetleri işleyesimi getirirdi aklıma
Ve dudak köşelerine yaptığım kaçamakları.
Evet
Fazla şiir biriktirmiyorum suretine
Çünkü suretin büyük bir palavradan hallice.
Sahi, hiç öfkeme tutulmuş muydu yüzün?
Ve dudakların adımın yalancılığına kanmış mıydı?
Yok be oğlum,
Korkma!
Adın sır gibi dudağımda, sırrımı sırdaşımla paylaştığım olmuştur evet
O da çocuklarımdır.
- Gülümse -
5.0
100% (13)