5
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1105
Okunma
Bin yalancı, bin b/aşları kumlara gömülü!
Debelendikçe, çamurlara bulanırlar!
Sen san ki duvar ve bin ölü…
Her yıkımın şenliğidir çöl eksibelerinde
Tanrılar yükselirken, ceplerindeki tanrılarla!
Tomar tomar ülke satarlar yurttaşlık adına
Avuç pabuç kan salyasına bulaştırarak
Mu adasının gelinleri Fi tanrılarına
İsyandır… Olmuş veya olmamış tarihi…
Haykırası da yok ölülerin; ölüler sessizdir!
Yolları hep yalnızlığa Sesli dedikodulara çıkar
Dikkat! Ölüler de çıldırabilir, çıldırasıya
İnsansa bunlar, neden kulaksızdırlar?
Ne uzun bir düğündür!
Şen-şakrak kalçacılar, etiniz budunuz kaç eder?
Dikkat! Ölüm/lüler karışabilir çığlıklarınıza
Söz bir kuru çöl içindir!
Bin de çağla… Bin de ağla ama anla
Güldükçe, ağladıkça eksibelere gömülen…
Para-güç egemen bir dünyada
Sağılışlardan yayılmacılar türer; taun bulaşıcı!
Gündüz külahçıların bir sözü bin tanrı ederken
Fukaralığın damına bin fukara düşer!
Gece karanlığı gibi karanlık…
Yıkımın şenliğidir Fi tarihinden beri süre gelen
Ve kıyamete kadar herkes ateşini alarak
Ateşsiz cehenneme götürecek!
İşte kendi ateşinizle yanacaksınız
Cebinizdeki tanrılarınız kadar!
Bin yalancı yüzünüz bin alayla kahrolarak
Bunlar insansa neden çoktur (iki/yüz/göz) gözleri?
Biz toprağı da, sömürüyü de
Çaresizliği de gördük, tanık olarak…
Yazacağız… K/aralayacağız Bin yazıcı ordusuyla
Söğüş madalyonsuzu boynunuzdan çıkararak haykıracağız!
HRZ-2012
NOT Şiir olarak alınmasın; Çünkü Ülkemde hala ölümler/öldürmeler devam etmektedir!
5.0
100% (10)