13
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
4266
Okunma

Bir saman aleviydi dumanı hiç tükenmeyen
Bir türküydü sözleri hiç yazılmayan
Bir tualdi fırçanın üzerinde hiç dans etmediği
Bir bağdı üzümsüz salkımları ile
Bir rüyaydı siyah beyaz arasında kalan
Ucuz bir romandı aslında
Herkesin ölümsüz bildiği sevda
Artçılarla viraneye dönen
Bir fahişenin bacak arasında
Depremlerle yıkılan sahte bir saray
Arsızın suretinde sırıtkan bir ifade
Masumun gözünde dinmeyen yaş
Hayalleri yıkmamak için
Dudaklara vurulan bir mühür
Taşımaz ki yürek bu ağırlığı
Yoksa
Taşır mı ihanetin acısını?
Kanamalı bir yolculuğun sonu mu?
Verilen tüm sözlerin çıkmaz sokaklara kayboluşu mu?
Yaprakların intiharlarını izlerken
Ölümü müydü ?
Bu sevda denen şey
Bilmiyorum
Belki de
Biliyorum
Ama
Bilmek istemiyorum
Her alınan nefes acıtıyor
Hançer bu sefer çok derinde
Yetmiyor güç çıkartmaya yetmiyor
Beyin hücrelerini istila ederken şüpheler
Dil yalanlara sarıp sarmalanıyor
Gözlerde aranıp ama bulunamayan pişmanlık
Yakmalı bir kibrit
Vebaya dönüşen cerahatli yaraya
Üzerine de serpmeli mezardan bir avuç toprak
Belki de son bir Fatiha geçmişte sevilene ....
5.0
100% (18)