5
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1807
Okunma
kaydedene değil, kaybedene kadar!
S.Akdeniz
çay bile tonajı seyrelmiş bardaklarda şimdi
sanki saçlarını avuçluyor perdeler
tavla hapsi gibi sürünürken adımlar
hâlâ sen basmışsın gibi çalıyor zil!
hâlâ dayanıyorum ama
hâlâ dik!
.
.
.
hâla sövüyorum ağız dolusu
kim demişse
gelmişine geçmişine
sevmek; komunist hemzemini !
kazanana dek kumar bu
yaşatabilirsen direncini
kaybedene dek yaşarsan elbette
zamanla adımlar ters düşşe bile
alışmak beklemekle ilintili
tüm vakitler senin
tüm zaman avuçlarında
sırtı sağlam söylüyorum sevgili
adın her an dilimde
kırbaca değen ten gibi
bir heves sanma yeter
sana anarşist yemini!
-kaydedene değil, kaybedene kadar!-
tüm güzellikler öksüz bu aralar
ıssız Seyduna türküleri çarpıyor duvarlara
maktul bakışları fondiplerken aynalar
salondan balkona herc-ü merc kıyamet
sadece savsak hayaller baloya giyinik
kılık kıyafet hak getire
tıpkı kermese gider gibi hayat
hâlâ zor sevgili
hâlâ bahane istiyor ağlamak!..
bazen küfürler serinletiyor boşluğunu
kozmik odalarda tutuyor çoğu sanrılar
zor işte sevgili
doyurmuyor
burkuk yürekle zaman atıştırmak
çarp böl hurafe cümlelerle faydasız
faydasız mızıkmak, çocuk olmak
gece, siyahından bir kat daha geçmek hüznün
sabah, alel acele topla(n)ma kampı
teşekkür etmeli mi yine
yarım aşeren tutkulardan
ve çarçabuk harcanmış detone hayattan
sanki yâr’a merhem olmak çok ucuz
bir de bahşiş bekliyor utanmadan!
yok, yok ağlamam!..
alışmak dikişi sökülmüş bir paçavra sevgili
dilin dönmeden söylediğin şarkı, yarım dudak
kendinden kendine ödediğin en acı pay
hafif atlatılmış bir trafik kazası
bir ölü, bir sağ!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (15)