elveda florida..elveda umutlar
çık artık yola
geri dönme vakti geldi
rıhtımdaki kaçak göçmen dolu gemi
herkes yılanın derisini geride bıraktıgı gibi
bu limanda bıraktı bütün hayallerini..düşlerini
oysa o muhteşem Key West gemisi bile battı
titanik gibi
burun üstü boyladı denizin dibini
kalın ugursuz kara bukutlar altında
ve gümüş renkli..yeşil renkli umutlar
ve yolcuların garip eşyaları
kapladı okyanusun yüzünü
ay gemi direginin tepesinde parladıkca
geçmiş ve gelecek yokoldu
binlerce yuva söndü WALLACE STEVENS

koca gemiler..koca gemiler..koca gemiler
derme çatma tekneler
agzına kadar göçmen dolular
kimi yasal kimi kaçak
ve kara derili yabancıları taşırlar
çogu afrikadan
o kara derili yabancılar ki
bagrışır dururlar
adanın limanına yaklaştıklarında
neresi burası..biz nereye geldik
oysa burası lampedusa adası
avrupaya giriş kapısı
hemen hemen herkes göçmendir burada
saglık görevlileri..saglık merkezleri..kolluk kuvvetleri,
hapishaneler ve göçmen merkezlerinden başka
gelenlerle işler daha karışır ne yazık ki
bu adada yeterli su bile yok ki
ve gelen göçmenleri koluk kuvvetlerinden sonra
hapishaneler bekler
bu işler için birleşmiş milletlerden para alır italya
berlusconi bile çare bulamamış bu soruna
göçmen işi nereden bakarsan bak
bir ticaret kapısıdır herkese
ister yasal olsun ister kaçak ne yazık ki
yoktur göçmen insan hayatının degeri
uzaklardan ..taa uzaklardan
avrupaya açık g,ibi görünen kapının
üst çelik eşiği görünür
aslında kaoı da yoktur orada
sadece yukarıda
koca sarı harflerle kazınmış bir hoşgeldin yazısı
ve göçmen atalarının
batan gemilerden arta klalan asılı
eski ayakkabılları ve pabuçları ve eşyaları
ve üzerinde dualar yazılı kagıt parçaları
sanki bir dilek agacı
milyonlarca dilek asılı
atrıca batan gemilerin tahta kaburgalarından yapılmış
koca bir haç karşılar umutsuz göçmenleri
bu da bir acı misyonerlik örnegi
şükredin ki arap baharının göçmenleri
sahte de olsa üzerinizde kürk parkalar var
başınızda da güneşten koruyan
tüylü şapkaLAR
ve çektiginiz tuhaf tekerlekli bavullarınız
beyaz bezlerle kundaklanmış bebekleriniz
giysili her yaşta çocuklarınız
onları denize atmaya zorlanmazsınız
bu tropikal kayalarla kaplı adada
eski harap sıgınaklarda da
hiç varamazsınız kışın farkına
tek sorun
cayır cayır yanmaktır güneş altında
ve sizler
ülkenizdeki harplerden kaçan
yoksulluktan kaçan
zavallı garip mülteciler
öyle sersemlemişsiniz ki
kime nasıl davranacagınızı bilemiyorsunuz bu adada
ve her gördüğünüz beyaz yüze mahçup..gülümsüyorsunz
ve kolluk kuvvetlerinden önce kiralık bir tekneyle
yanınıza yaklaşmaya kalkışan bana bile
çılgınca bagrışarak bana el sallıyorsunuz
çok az vaktimiz var
kolluk kuvvetleri ulaşmadan size
anlatın bana
nedir derdiniz
nerden geliyorsunuz
bunları bilmem gerek
ben gazeteciyim..yazarım
herşeyden önce insanım
bunları bilmem gerekir
yardım etmek istiyorum sizlere
siz garip zavallı göçmenlere
sizleri korkuttuysam özür dilerim
gerekirse bedelini öderim
benim arap baharı artıgı mültecilerim
hoşgeldiniz lampedusa mülteci adasına
ve sakın kuzeye gitmeyin
sakın kuzeye götürecek trenlere binmeyin
giderseniz ve o trenlere binerseniz eger
geldiğiniz yerleri de ararsınız
bundan eminim

Eliza GRISWORD Türkcesi Metin ŞAHİN