3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1519
Okunma
tüm susmalarımı bugün kullanayım
sen sabah geç vakit gel
günaydından başla
hâl hatırla devam et
sonra istersen
dedikodularını dinlerim
öğleye doğruda
başlarını hatırladığın şarkıları söylersin
öğleden sonra erken sayılmaz
rakıda var şarapta
şarap dersen peynir yetişir
ama şarabın şişesi yarım
rakı dersen çoban salata yaparım
yakıştırırız konserve pilakiye
birde peynire kavun ekleriz
yetene kadar içeriz
ikindi akşama yüzünü dönerken
ziyanı yok ben yine susayım
lâkin sen de yorulursun konuşmaktan
bir solukluk durduğunda
anason kokan ağzından öpeyim
sabahı kaçırırız ihtimal, lazım değil zaten
bizde perdeleri açıp geceyi karşılarız
alkolle adamakıllı yıkanırken içimiz
göz bizim yaş bizim hem ağlar hem güleriz
kasıkları ateş sardığında, dışarının soğuğuna inat
birbirine dokunamayan yıldızlar kahrolsun
gönlümüzün hasadı kırılmışken evvelden
ben seni ekerim, sen beni biçersin yeniden
ertesi gün ben uyanmadan git sesinle
perdeler açık kalmış olur, uzak dur pencerelerden
unutursam buzdolabının üstüne koymayı
bekleme sen, kararınca al cebimden