6
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
2001
Okunma

I
Kan ter içinde uyanıyorum.
Gözlerim de ay kırıntıları,
Bakir düşlerime kök söktüren şafaklara.
Tenim ayaz kovalarken üst üste düşüyorum,
Hasretinin tuzaklarına…
Açma perdeleri pembe panjurlu sevdam,
Göğün ak saçlı yağmurlarına karışan
Güvercin sürüsü kanattı bu vakit içimi.
.
/ Ağla… Ağla yaralı kalbim;
aşk yılana sarılmış yalan /
II
En çok da gece çekiliyor hasretin pimi,
Yanardağlar sıralanmış yüreğimde..
İşgal edileli beri bedenimin toprakları,
"bir yavrumuz olsun dedim, uyusun göğsümde
gelemediğin gecelerde minik elleri elimde
masmavi gözleriyle hissettirmesin yokluğunu
bir kız doğursun isterdim bir oğul,
kısır döngülerde hasat tutmayan rahmim"
Artık kalbime sevgini nakşeden Rabbim;
…ne istediyse…
“Mezhepsizce saydırdığın cümlelerin hapsindesin.”
Şaşkın ağıtlarımla susturamadığım.
/ kara sürme içimde devleşen ismine;
kara sürme!
Alnındaki ışığa tutulmuş delinin biriydim…
Delindim işte /
III
Fetihti, göğsümü kilometrelerce arşınlayan.
Haritamda belirlediğin bölgeye,
Cevvalce, tek kişilik ordunla yürüdüğün.
Kem söz edince attığın, her gülü saklıyorum koynumda
Hatta eridi sessizce, canımın orta yerinde…
/ Sen kimdin ki be adam!
Aşka mağlupluğumla dalga geçtin…
Öldürdün de cennetinde sürgündeyim sanıyorsun,
Her an ölürken kelimelerinin cehenneminde /
IV
Cumhuriyet’inde seçtiğimce sevilirken,
Hükümetimi düşürdüğünde gözlerinden,
Bilemedim monarşine taht hazırlayacağımı;
Bilemedim asırlık yangınlara lav olacağımı…
.
Şimdi sussun, ay tutulması göğsümdeki hasretin;
“şebiyelda da bıraktığım izleri sürüp;
birkaç şiir daha kanayacağım…”
Neşe Cömert
Temmuz 2012 ... Gaziantep