Toprağa karışmamıştık henüz
Müzik ruhumuzda gezinen bir
Yılan gibiydi,
Bir bulut üzerinde öldük de
Gökyüzü bizim için mi ağladı şimdi,
Yoksa herşey içinmiydi;
Yaptığımız hiçbir şey..

Uzak bir yolun
Şehre inen merdivenlerinden
Kaçtık yukarılara doğru
Hayat mahzeninde
Zevk alarak yaşadık ve aslında
Hiç mi yaşlanmadık
Yoksa
Ölüm hastalığından arınıp, ardından
Bir bulut üzerinde
Bin rüya gördük de
Ayıltanımız olmadı mı bizi,
Aptallara kalabalığa karşı
Koymayı öğretmedik mi, yoksa;
Bekletmek kadar
Beklenilmeyi de önemsemeyi
Sonunda hissettirdik mi işte
Ve böylece,
Yaptığımız hiçbir şey,
Uzak bir yol gibi
Büyüdü gözlerimde
Ne de olsa;

Toprağa karışmamıştık henüz
Müzik ruhumuzda gezinen bir
Yılan gibiydi,
Bir bulut üzerinde öldük de
Gökyüzü bizim için mi ağladı şimdi,
Yoksa herşey içinmiydi;
Yaptığımız hiçbir şey..

Çocuğun sesinde,
Bir papağan kadar garip ve
Bir baykuş kadar meraklı bir şey vardı,
Geceye sihir karışmıştı bir kez,
Gökyüzü ardına kadar açılırken,
Sabah olduğunu da
Yüzlerimize düşen ışıklardan anlamıştık,
Sonunda ölüm bizleri bir parça bulut
Üzerinde almıştı

Karışıklığa gerek kalmamıştı;
Sırayla ve sükunetle geçmiştik o kapıdan..