0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1025
Okunma
elimi uzatsam tutacak o kara sürgün
elimi uzatsam bu gece de gelmeyecek Annem
kalacak sahipsiz sokakların susuna aşk
bir ölüm çoğalacak
bir ben yaşam açlığına
elbet kırılıcak tenim
rüzgarda...
gittiğin gün
güzelliği bozuldu mutluluğun
daha doğmadan düş
öldü kaldırımlarda
küstü kuşlar yüzüme
duvarlarda izlerimle oynadım
yağmur ıslağını dokundurdukça yalnızlığıma
büyük büyük üşüdüm kara gecelere
bu gece de gelmedi dilimde gezen dualar
aldattım yüreğimi
akşamların gözbebeklerinde
bu yüzden ben değilim gördüğün
bağırma kendini
şarkılarda...
-çizseydim ezberime resmini ölüm olurdu bakışların-
gittiğin gün
yalancı çiçekler doğurdu bahar
acemi yangınlar sekti karanlığımda
çıktı beyaz bir sabaha
siyah maskesi yüzünün
şimdi teselli tükenişlere uyanan mevsimsin yabancı
ağzının kıyılarında sözlerin tedirgin etmesin şiirlerimi
bıraksın içlenişlerimi adın
haykırışlarım hep şair
sessizliğe ruhumu hiç sezdirmeden
belleğime biriken anılarını söktüm
indim sancılı yokuşlarından
duvarlarında izlerim dökülsün
en açılmaz kapılar ardına
ak ve karada tek başına kalsın
kimliksiz bir serüven
gitmeseydin
çatlak aynalarında buluta bulanacaktı yüzüm
o vakit Annem de gülecekti gamzelerime
dört mevsim gezecekti şaşkın rüzgarına vakitlerim
gittin
ay yüzlü zamanlar emekledi derin çizgilerimden
güz yaprağında titreyen gölgeler düştü
tutmadım yüreğimle karanlığı
öylesine yolculuğa
bir daha...
penceremde sallanır hala mor salkımlı acılar
elimi uzatsam tutacak o kara sürgün
bulutların başına değeceğim
fırtınalar kopacak
kanatlarımda
5.0
100% (3)