her acım
kemiklerimden arta kalana gebe
yuvasız kuşlar kadar özgür dilde kelimelerim
hapsedilene inat
savruldukça içimceki sevda
tam dillenecekken konuşamadıklarım
üzerimde ölüm fermanı

beden ne kadar hapisse ruğ sana çağlak
baş kaldırmakta yüzü muamma sevgiliye
acısına rağmen suskun savrulamayan dallarımda
tazeye aşık zavallı yapraklarım
özgürce sevmek gizlice sevdiğini
ulu orta saklanmak sevdiğin sanılandan
sonra yummak bir rüyaya
açmak üzere gülmeyi unutan gözlerini

seni sevmek

uzaklığa bile aşk beslemek
tırnak diplerinde saklamak yazılmayanları
anladıgını bilmek
her satırda saklansada gelmemiş baharlar
kulağına saklıdan fısıldamak
zulada susulanları

seni sevmek
bir kaç cümle sonra yine sen olmak
çatlamış iki dudak payı sendelemek
devrilmek sık sık

önüne sunulan envay çeşit dunyalıktan
ahiretine seni beklemek

gelmesen bile
o durağı senle süslemek

seni sevmek

anlayamayacağın kadar dürüstçe
haykırmak uzun uzun sağır kulaklara

bir umudu bin parelemek

seni sevmek

küçücük bir bahçenin üzerini
umut dolu bulutlarla bezemek
seni sevmek

saklamak yaşama hakkını
hiç tanınmamış bir bulvarda
yığılıp gözler önünde


sonra silkelenerek

yine senden izler aramak
olmadığını bildiğim halde gördüğüm gözlerde...



GG


.