Mağrur ve Küstah......İster bil, ister bilme Hallerim hal değil, bundan böyle Hiç bu kadar koymamıştı, belirsiz yarınları beklemek. Kelamlar kifayetsiz, Düğümlenir boğazıma hüznün menbaı Yanaşıyorum sehpasız darlara Dolaşır boynumda ilmek yerine ellerin Açtığın çukurlar meteor düşercesine Arzına iniyor sinemin Hazin bir sükunla! ... Es geçiyorum her şeyi, Cürmüm bedenime ağır! ... Gel-gitler sarsıyor usulca Sol yanımdan kasırga, ene’mde fırtınalar Bıraktım kendimi rüzgârın sustuğu yöne. Yine es geçiyorum her şeyi, Yine cürmüm bedenime ağır! Ey Bozulmayan ezberim! Unutmak isterken hasretini mesafeler çığ olup yürüyor içerime Tek tesellim, seni yanıbaşımda varsaymak… İşte karşımda resmin, O gözlerime perde gözlerin Keskin ve siccil, Mağrur ve küstah Sanki petekten iki damla Kaç kez yüreğime bilendi bilmem Bildiğim tek gerçek özünde sevgi, şefkat Farkında değilsin belki Ellerin ellerimden uzak Gözlerin gözlerime biat... Bir daha es geçiyorum her şeyi, Bir daha kahır, Bir daha cürmüm bedenime ağır! Şükrü AKTAŞ |