12
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1028
Okunma

ihanetin bedeli kimse çekmemeli
Kimsesizliğin sessizliği ıssız suskunluk
Çorak gecenin tek hakimi zifiri karanlık
Geceyi yetim koymazdı yalnızlık
Elleriyle kapatırken gece, pencereleri
Bir ana kısırlığında ağlar
Dökülmüş dölü toprağa
Çöpün sineği, yerin böceği yerken,
Henüz doğmamış bebek, masumiyetin tanrıçası
Ziyan edilen insan
Rahmine paslı neşter geçirilenin bildiği
Mevsimsiz dökülen çağla,çığ yangını
Şimdi saksılar hep verimli kalacak
Cehennem öncesi yakılarak yaşamak diriyken, kirli düşüncelerle
Yasak aşkın meyvesinde, kan döktüler dudaklarından
Azrail’in her randevusuna sadık kaldığından şüphesizdiler
Vicdanlara açılırken çizik yaralar, tuz acıtamazdı…
Belki, bez bebekleri ya da mavi misketleri olacaktı
Memesinden annesinin içerken sütünü
Beyaz olacaktı pimi çekilmiş baharın ilk çiçekleri gibi
Ya kiraz ağacında ya papatyanın kollarında beyaz kalacaktılar
En azından ihanetlerin bedelini günahkarlar vermeliydiler
Bahçesindeki anne en azından en kaz kalmamalıydı belki de
Duymaların eşiği uçurum açarken düşüncelere
Sağırlığı ne çok özledim o an
Yağmur bulutuna küçük gelirken gözümde
Boşaldı saatindeki zemberek kurulmaksızın
Güldüm kendime kızdım
Nefes almak için açtığım camdan tükürürken
Susarak çığlığımda küfrettim kimseye duyurmadan
Duygular,insanlar bu kadar ucuz muydular
Katledilirken cenindeki çocuklar…
Ya da rahimli anneler...
5.0
100% (5)