Akortsuz çalınır sokaktaki aşk şarkıları
Gitarın sol teli kanatır bir parmağı
Kan damlatır notalar uygun adımlı
Dalar ritmindeki gözleri insanlara dikili



Mahrur sesler bestelenirken eser
Esmer bir kadın rimelini akıtır yanaklarından
Islanır kalır kaldırımlar
Taşlı yollara saplanır sivri topuklar



Pasaklı kontesti tenekesindeki kediler
Dünkü balık, kılçığıyla yüzerken yerlerde
Erkenciydi çöpçüler bir de serçeler
Akşamdan kalma şarkılar çoktan susmuşlar



Açılır bir bir gecenin mil çektiği pencereler
Fırından çıkmış ekmek kokusu sıcaktır
Gün daha yeni yeni ısıtırken kendini
Katık olur gözlerime ilk IŞIK



Dökülür evlerinden simitçiler
Hayat gevrek kalır akıp gider
Siftah düşer boyacı çocuğun ellerine
Bereket verir çocuk adı bilinmeyen bir adama



Selamdan yoksun kalmayan tek kuştu martılar
İstiflenirken insanlar kırmızı otobüslere
Vapurlar dumanıyla haberleşirdi denizlerle
Kuyruklar uçurtmasız sıralanır gişelerde



Şimdi bilmediğim bir şehirde kendinden yabancıyım
Kayarken ayak altlarımdan kumlar
Neden dizlerim sallanır
Köpükler zincir takıp çekerken bileklerimden



Kırmızı yüzlü güneş yatarken denizin üzerine
Gecenin ilk iğneleri batırılırdı palmiyelere
Siyah rujundaki karanlıklar öperken sahilleri
Dünkü gitar sesi bir daha başlar parmak kanatmaya



Masamda mahesenden yeni çıkmış ucuz bir şarap
Bar taburesine ortak olan bir türkü tükürülür
Ve sokaklarda çoğalır gölgeli adımlar ve sivri topuklar
Hayat akıp gider sokakların ayak altlarından
Bir ben bir şehirler kayboluruz gecenin içinde …