36
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
3562
Okunma

Melissa kokulu İzmir akşamları
Ağır sıcak ve boğucu
Dört duvara mahkum
Sağır geceler
Bir damla uykuya hasret gözlerle
Hayal kahvesinde
Öylesine demlenir
İmbat essin
Yaz yağmurlarını getirsin diye düş kurarken
Muson yağmurları düşüyor payıma
Aniden
Gökgürültülü sağanak yağışlı
Aylarca sürecek olan bir tufan
En şiddetlisinden
Bu nasıl bir öfke
Rüyalarımın pervazını dövüyor durmadan
Tutunmayı bir türlü beceremeyen damlalar
Düşüyor her seferinde
Öfke soluyor
Hep aynı sahne
Bu kızgınlık neden
Kısaltmıştım oysa mesafeleri
Öfkeyle deryaya varmak isterken
Denize kafa tuttun
Yıktın bendleri
Sel oldun
Can özümü vurdun
Sürükledin bilinçsizce toprağını
Amansız öfkelerine yenik düşüyorsun
Söylediğin her sözü
Aslına dönmüş say
Besmelesiz yeminler kadar geçersiz
Fonda çok sevdiğim müzik
’Ben seni İzmir’cesine sevdim
Ege’cesine Efe’ler gibi
Öylesine masmavi’
Sahi
Hâlâ öğrenemedin değil mi gözlerimin rengini
Seni mavi-yeşiL gördüğünü
Denizin en derininden b/aktığını
Kırk yıllık kahve hatırına
Susuyorum saygımdan
Yaşanacak çok şey varken
Can ömrüm
Yüreğinin deliliğine yenik düştün
Kefareti yok bu sevdanın
Gidiyorum
Son kez veda eder gibi
El/veda dercesine bu gidişler
Aşkın ölümü kadar gerçek
DENİZ_DERYA35
Eşsiz yorumuyla şiirime can veren sayın Ahmet Ormancı’ya sonsuz teşekkürlerimle.
5.0
100% (37)