13
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1306
Okunma
çürümüş bir çöl kokusu sinmişken çehreme
sessizce kanatılmış bir mühür, mecalimde
vahalarda yuvalanmış sancılarımı didikleyen akbabalar
bir bedevi söküp atıyor dehlizini önüme
canı acıyor rüyalarımın
karanlık yiyici kaktüsler yüzünden
acıkan öyküler doyurmak için karnını, ölü cümleler arıyorlar
temizlikçi kahinler bulmacalar çözüyor şemsiyemin altında
düşler gürlüyor, göz kararı yağmur serpilecek anılarıma
nasıl keselim düşlerinizi diye soruyor berber
paraşütsüz yüzmeyelim yeter diyorum
Sonra bir süre nezarette tutuluyorum bıçağı ters elimle tuttuğum için
oysa hüzünlerim sağda, tutkularım solda olmalıymış peçetemin üstünde
cenaze levacımatçıları, cesetlere gönderdikleri mektupların pulunu yalıyor iştahla
kimsesiz çocuklar, buldukları mermi çekirdeklerini çitliyor,
nazarlara gelmesin diye daha çok kurşun döküyorlar yoksulların üstüne.
ip atlayan ay çok mızıkçı, beyazlatmayacak geceyi,
güneş çok kızgın, üstünde sahanda sancı pişirdiğim için
tüm bu tablolar ve tabloları duvarda tutan fani çiviler
avuçlarımda avuçlarımda birikiyor
Baldırımda kocaman bir düş lekesi, beni oradan tanırsınız,
bir de sararmış kirpiklerimden çıkarırsınız simamı
Zaten tüm gözyaşlarımı vesikalık çektiriyorum son zamanlarda
Ve yeşil ışıkta geçiyor içimden meddahlar
düş çalışması nedeniyle özür dileriz verdiğimiz rahatsızlıktan
yollarda birikmiş
ilgisizlikten kokuşmuş notalar yüzünden bir süre tek şeritte uçacağız
ihtiyatlıyım ki, beslenme çantamda kısa don desenli yüzlerce yara bantı
Ve şu an tek anımsadığım, f tipi köy hücrelerinde biriktirilmiş paslı filketeler
mektepte pazularıma takılan kırmızı ironik kurdelalar
defterimin arasında kuruttuğum önlük yakalarım
her acıktığımda ağzıma attığım renkli tebeşir şekerleri
Uzaklaşıyorum artık kızamık geçirmiş sileceksiz tosbağamla
gömlek cebimde mürekkebi akmış rubailer
ruhumun tam üstünde patlamaktan korkan bir siğil
neyse ki aşıları tam hayallerimin...
Oktay Coşar
5.0
100% (16)