0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2216
Okunma
Tüm telaşını bastırdı rüzgar deniz suyunun,
Kanı da soğumuştu martı yaralarının...
Söz dedi bu bahar öleceğim gözlerinde.
Yarını düne nikahlayıp şu anın zifaf gecesinde,
İri baldırlı bir hasreti öpmüştü dudakları...
Günahkar ve yorgundu...
Terkedilen bir ceketi vardı
Kapının arkasındaki askılıkta
Ve cebinde bozuk ayrılıklar.
Aşka da kızmıştı bir vakit,
Hemen çıkıp gidebilirdi kendinden,
Eğrilerine inat doğru bildiklerine tutunmayı bırakıp.
Ama yapmadı.
Durdu durulmayacak bir sızıda,
Kaçmaktansa kabullenmeyi seçti.
Kime aitti derisini sarartan,
Fişleyen bu hüzün bilinmez
Fakat tutunmuştu bir sabah ezanına,
Gafletin koynundan doğrulup
Tekrar etti kalbi;
"Essalatu hayrul minel nevm"
Sahibine bidattan uzak bir bi’at ile...
Bir yapraktı benliği
Ve rüzgar salındığı,
Koptuğu ağacın dibine getirmişti onu...
Gafletin koynundan doğrulup
Duvardaki saate takıldı gözü,
03:50..
.İbriğini suyla,kalbini aşkla doldurdu...
Beşere duyulana hiç benzemeyen bu aşk dilini çözdü.
Tekrar etti kalbi;
"Essalatu hayrul minel nevm"
temmuzüç-bir/ikintiler-iLker...
Namaz uykudan daha hayırlıdır*