Silinmez sandığım alın yazısı
Parmak izi
Ve yıkılmaz sandığım aşkın kalesi
Yanılgının ah böylesi
Böylesi uçuk
Böyle kaçık mı gezinmeli

Kumsalda kumdan kaleye çevirdin
Elin tersiyle yıkıp dağıtarak
Sustu duvar
Yağdı lajivert
Dağıldı gelinlik sandığı
Şarkılarını dilime süre ,süre
Olmaz ki böyle sağanak
Gözlerimden yanaklarımda dağılmak denizleri
Sadece dağılmak mı
Kumsalım sana
İzlerini yapıştır elerin ve ayaklarınla

Kuyu diplerinde bir hal
Sol yanımda sen lav
Salınır durur giyotinin kanıma
Çarpar başım senli karlı dağlara
Bir canı canla kırarak
Özlemek seni yinede aşkla
Biraz şaşkın
Biraz üzgün
Dalmışım maziye
Öylece durgun

Oysa farklıydın
Bir yüksek gerilim
Bir boşluktun içimde mahkum
Daldığım o mavi derya
Üşüyen rüzgarımı ısıtan sen
Ve boşa harcanılmış akçem
Çalıntı aşk
Dişler arasına sıkıştırdığın
Dokununca gözlerin gözlerime dağıldığım gece
Gözlerimi bağladığın hece
Nerdeyse inanmıştım ki
Dağıldım

Bittin
Bittin bir mendil kar erimesi gibi
Döküldün ipil,ipil kışlalara
Mermi oldun
Silah çatmalarınla alnıma
Ya bağrım da ki açtığın yara
Kanarken durulur mu yarasaların dişleri arasında

Çarptıkça nefes,nefese bende hüzün
O bilinmez tankın nokta dönüşlerinde ki kanı
Dilimde ki bağlı ismin dil bağı
Ve yokluğun yılgın yastık oyası
Baş koyup da uykuya dalamama hali
Çarşaf ,çarşaf uykuları çoğaltmak
Bir çıngırağın zehir inde yanmak

Çiğnendikçe küçülen beden ve hasretle yanılgı
Dağılmışlık her nefeste tut nefesimi
Tut

Gelişinle gidişinin hikayesi
Ardına hiçte dönüp bakmadan kaçan zaman
Ve bir daha aşka dediğim inanmam
Yırtıldı bende şimdi
Uyan

Ve üfle burun deliklerimden
Hayat iksirini
Üfle ki
Döneyim yelpazelere
Silinmiş alın yazım ve parmak izlerimin tersine