16
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
2330
Okunma

Gün terk ederken şehrin semalarını
Griye dönerken tüm aydınlıklar
Bir ıssızlık sarıyor bedeni
Büyük kalabalıklar içinde
Ten değil ruhtu üşüyen
Yalnızlığı kendine tek dost edinmişti yürek
Gece usulca inerken şehrin semalarına
Gözlerde beliren bir iki damla yaş
Geçmişten kalan hatıraları canlandıran
Duaların dillere pelesenk edildiği anlarda
Sığınmaktı belki de yaratana tüm saflığı ile
Kaybolup gitmekti diyarında kayıpların
Sazını kırıp telleri ilmek etmekti sevdanın boynuna
Çaresiz bir arayışta tüm kelimeler
Y erleşme ümidiyle devrik cümlelerde
Lal olurken tüm eskimiş duygular
Karanfilli çaylar yudumlanırken
Sahile sırt çevirerek dalgaların sesini dinlerken
Göz yaşlarını haram etmekti denizlere
Gecenin en zifirinde yakamozu izlerken
Ayrılık türküleri mırıldanmaktı kalan
Bitimlemeleri eksik her şiirde
Ararken unutulmuş sevgiliyi
Besleme hayatlarda soluyordu umutlar
Boynuna bağlanmış bir taş düşlerin
Atılacak bir tekme beklemede dost görünen suretten
Pazarda buluşurken maskeli suretler
Şiirlerin alışverişinde adlandırıyorken fesatlığı
Aşkın en safı olarak soluyor gökyüzü
Karanlığa istem dışı bir teslimiyet
Duyulmaya ramak kalan tüm çığlıklar
Besteler kâğıtlarda sararırken
İhanetin hançeri müzede sergileniyor
Ziyaret edilirken vefasızın açtığı toplu mezar
Manşetlere düşüyor yüreğine tecavüz edilen
Parmaklar göz çıkarırken afişliyor mahsumu
Kanamalı bir gebeliğin son saliselerinde
Yeşeren toprağa düşüyor vefasızlığın dölü
Sırıtkan bir suretle selamlarken dünyayı
Bir tabut taşınıyor omuzlarda sedasız
Bir kaç gözyaşı ile uğurlanıyor kara topraklara
Herkesden gizlenen hakikat ....
5.0
100% (20)