Karalara bürünürdü yokluğundaki şehirlerim
Sokaklara çekilirdi siyah sürmeler
Evlerin çatılarının yılmaz bekçileriydi baykuşlar
Ayrılık şarkıları karışırken ıslıklarıma...


Islanırdı gözbebeklerim
Matemin şahitliğini yaparken gri bulutlar
Islak kalırdı eksikliğini soluyan geceler
Hasretin sel olup akarken avuçlarımdan...


Yosunlu vuslatlarım biterdi yanıbaşımda
Sol yanım yangınlı ateş böceği
Sağ yanım çığ yangınlarında
Sırtıma saplanırdı senli şiirler..


Lahitler gömülmüş bir sevda
Kazınırken toprağından çıkmış taşlara
Burukluğunda gömülürdü yürek
N/asırlık dokunuş olurdu hatıralar..

U
z
a
k
l
a
r
ı
n
d
a


Kalırken tendeki ter, olurdu yangın yeri
Okyanusulu düşlerim yanarken alev alev
G/özüm karışırdı köz küllerine
Sen su olursun ben sahranda çöl...


Seraplarımda görürdüm silüetini
Meczup yanlarımda senli mahfuzlar taşırdım
Kimsenin bilmediği kelimelerime eklerdim hayalini
Bilmesen de bu naçar yanlarımı
Belki bir beste olur çalınır kulaklarında
Son kemanın telli kırıldığı an
Görürsün o zaman yaktığım denizlerdeki bedenimi....