41
Yorum
53
Beğeni
0,0
Puan
2644
Okunma


şeremet kuşların gerdan kırışına kanmış yüreğin
uzak denizlerin köpüren dalgasında yüzün
hiçbir gerçekte u-yanmıyor g-özünün ziyası...
......
avlusunda türlü çiçek
musluk dibine uzanmış
çıngıraklı yılana benziyor gün
hani öksürsem sokacak topuğumdan
hani dokunsam kazara, ağzım bi dolu kan şerbeti...
sus!
konuşma
aklımın rotası pert...
dilin keskin mızrak, gözlerin uçurum
kalbimdeki kanayan semaya, alıcı kuşlar tünedi
ölüm bile daha sıcak soğuk nefesinden...
.......
parşömen kağıdı gibi yırtık zaman
yel vurdukça uçuşuyor yıllar...
ve ben ölü sokakları topluyorum yaşlı eteğime
bir çift güvercin kanadında havalandırmak için
eski bir şarkının nakaratından doğruluyor çaresizliğim
kimsesiz dağlara sesleniyorum
-ufukta gemi var mı?...
yüreğim puslu
gözlerim dolu...
ne gelen var, ne giden
öksüz martıları emziriyorum saatin tik taklarında...
bilmem
hatırladın mı?
ilk sol göğsümü emmiştin, sağ göğsüm sızlarken...
ayşe uçar
19/06/2012