Aşka tesadüfler düşmeye dursun
Sevişme tortusuyla,dokunur dudaklara
Gözlerde ki asalak gibi...
Yakalandı mı ,oradan oraya savurur
Kural tanımaz,baştan çıkarır

Bunca deney ve bunca sınavdan sonra
Susamaz,susturamaz
Ne sözcüklerle sözcüklerin içinde
Ne de sessiz meczup sayfaların arasında

Dilerse;
Okşar usulca,doluşur yüreğe.
Kulağa hep aynı türküyü tutturur
Bir sevda nöbetini, bestesine.

O da istemez mi
soyunan günün kıyılarına inat...
Geceyi ,tutup tam ortasından kurşunlamayı !
Ateş böceklerini de üzerine salmayı!
Yoksa
Şafağın ilk resmiyle,
gövdesini tinsel bir ezginin
devinimi gibi resmedip, saklayan
Yanaklarına da ,çıplak utangaçlığı düşüren
tutkuyu çizen pentür mü?

Bir başkadır kısrak kadın olmak
Korkunun hiç bir harfini taşımayan
Bir iklim gelgit içinde yaşayan
Silik,kadife kişilikte sığınağındayken ...
Tut ki, oradan çıkmaya zorlandı ?
yada
O solgun yolculuğa adandı...
Ergüvan gibi kaybolur,hemde her dile gelişlerde!