5
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1188
Okunma
Bir boşluğun içinde
kaypak yüzler bağırıyor avaz avaz
Tersine koşuyorum
köhneleşmiş masallarım damağımda
Oysa uçurum daha çok genç
benimle buluşmak için
Anladım ki
Ben kendimin imgesiyim aslında
ağır, kalın ciltli anılarımda
Bin ayraç bile kurtaramaz
hüzünlerime unutkanlığımı
Çalışma masamın gri tarafındayım
Bir küba filminden arakladığım puroyu içiyorum
Mantar panomda
kırılmış camlardan bile yansımayı beceremeyen
acemi ilişki fotograflarım
Yanan bir tütsü...
"Ne kokar bu" dedim satın aldığım varoş çocuğuna :
"çılgınca kokar abi" dedi.
Bu geceler benzedikçe birbirine
bir bir yıkılıyor benim de çığlıkla yonttuğum umutlarım
Yine bir oda
Yine aynı ketum duvarlar
Yine aynı rakı kadehimi taşıyan vefakar masa
Yine aynı vazifesini yapamayan beceriksiz aşklarım
Yine aynı en berrak rüyalarımda bile sevişmeye cesaret edemediğim sen
Bir boşluğun içinde yüzme bilmeyen okyanus
tersine koşuyorum
dilimin atında hissedebildiğim bir renksizlik
Üstümde bana kısa gelen bir düş
Oktay Coşar
5.0
100% (21)