10
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1369
Okunma

makas doğduğumuz evin çatısını kendi ağırlığından ve karın ve rüzgarın ağırlından koruyan sistem, makas doğduğumuz evde doğarken bizim göbek bağımızı kesen iki ucu sivri çelik bıçak,
makas tren raylarındaki hayatta ayrıldığımız yerler ömür içindeki ayrılmalar gibi...
üç anlamlı tek şey...
Yitik bir zamanın kıyısına çekilirdi gemiler
Kayalara otururdu beyaz kanatlı martılar suskunluğunda
Göz kırparken çakar kırılırdı dalgakıranlar
Yalardı dalgalar kumları çekerken kendine çığlığında
Şehrin sesleri gömülürken uykularına sis çökerdi garlara
İki çelik bıçak parçası arasına sıkışırdım
Dilim kesilirdi nefesim lal kalırdı ortalıkta
Biçilmiş bir hayatın kenarında biçimsiz gölgeler sokulurdu yanıma
Yırtılırdı ruh ayrılırken beden biçare bir kara bilet
Yolculuk saatini gösteriyordu yelkovan
Bavullar boş sandıklar dolu vagonlarında
Gıcırtılı raylara dizili şiir ezilirdi makaslarında
Ayrılık sancılarını başlatırdı, yol ayrımlarında
Yanımdan geçerken hatıran çarpardı rüzgarına dokunamazdım
Koklayıp sakladığım resimler çatılarıma makas olurdu
Karlar konarken kirişlerim oynardı yerinden
Aklıma geldiğinde çökerdi başımdaki makaslarım
Masamda sarı sayfalı ağır bir roman
Çelik makaslarla kesilir ayrılırken parçalar
Biz oluruz tükenirken tütsülerde yangın başalatırız sabahlarda
Koca bir kent t u t u ş u r eller uzaklaşırken kül oluruz
Geriye bizi kesen, bölüştüğümüz bölünmüşlüğümüz
Geriye bizi ayıran, ayrılıklarındaki uzak şehirlere sürgünlüğümüz
Geriye bizi ayakta tutan hatıralı çatılarımızı dik tutan düşümüz
Ah makaslar... ah makaslar...
Paslanmayan kanayan yanlarım, sonunu kestiremediğim
Bilmediğim ömrümün haber ulakları,geride kalsada ufuklarım
Boynu bükük eski resimlere uzak kalır hep makaslarım
Gebe kalmış yanlızlığım göbek bağında
Mechul bir kesilmeyi bekler şafak vakitlerinde..
Ve ben makaslarda uzar giderim....
5.0
100% (9)