Okuduğunuz
şiir
5.6.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Bir Masal Hemşiresi
tiryakisiyim çürümüş ahşap pencerelerin hep eskirken en diri rüyalarım bile
olmadık bir tende beklenmedik bir sükunet saflığı
elleri titrer mi sevdiğim hemşirenin ruhumu neşterle yararken, teni kapalı
korkma hemşire düş kanseriyim erken tedaviden çok uzak gittikçe yayılıyor yalnızlık hücrelerim sen git bit pazarından bana sihirli bir asa al ucuz olsun - az kullanılmış olsun -aşık’tan temiz olsun en son büyünün son kullanma tarihine de bak
sonra bir de paslanmış bir sinema filmi getir bana şey olsun filmde iki aşık birbirine doğru koşsun sahil kenarında öyle ağır ağır, düşçekimsiz bir ortamda "son" yazdıktan sonra da koşsunlar televizyon kapandıktan sonra da koşsunlar öyle ağır ağır ve kavuşamadan
aklımdayken bir de yeni mahsul bir masal al bana şu prensesin kurbağayı öptüklerinden değil zaten hastayım sonra siğil filan çıkar hayallerimde peter pan gibi uçanlardan da alma bende yükseklik fobisi var - delik deşik bir kalp var rapunzelli olanlardan da alma nereden bulurum sonra istediği tonlarca şampuanı sen sonu olmayan, kendi halinde mülayim bir masal al hiç anlamayalım mutlu mu mutsuz mu bittiğini devamını bekleyelim ergen bir heyecanla elimizde zehirli bir kumanda kimsesiz bir masalın izlenme oranlarına bakalım
hemşire kim çekti mutluluğumun fişini bak yine imge yetmezliği yaşıyorum kuruyor kalbim acil mavileşmiş ayrıntı takviyesi lütfen yoksa bedenimin üstünde filizlenecek bu sendromlar
hemşire kürekleri daha kuvvetli çek yoksa arzularımıza çarpacağız tüm siyahlığımızla sen bu dalgaları şimdilik başka bir denize enjekte et ve bir de bana yeni doğmuş bir liman getir çok yoruldum bu metruk çarşafların üstünde hem mürettebat da memnun değil bu ayrılıklardan
hemşire söyle bana neden bu hastanenin vampirleri sadece düş emiyor
sen en iyisi tut gözlerimden çırılçıplak bir tünel keşfet bana ve en derin yerden taburcu olalım birlikte sonra yine üflenirse bir daha sur olmadı geri döneriz - ihtirasla sıvanmış cümlelerimizle...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Günün şiiri olmayı hak eden, güzel imgelerle örülü bir şiir... Özellikle şiir çöplüğüne dönmüş bir edebiyat sitesi için böyle şiirleri okumak keyif veriyor ... Oktay dostuma tebriklerimle...
Marengo tarafından 6/6/2012 4:39:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
Böceği de, kurdelayı da hak edip GÜNÜN ŞİİRİ olma vasfına haiz masal gibi bir güzel şiir. Dernliğinin yanısıra satıhta da okura haz veren bir eser.. Kutluyorum üstadım.
sevgili marcelin kalemi imge deryası gibidir.her dizesinde hangi imgeyle karşılacağını önceden kestiremez okur.bu denli imgesel anlatımlarda şiirler hep yorar insanı şiirin kendi de yorulur.sevgili marcel sıradışı yazım tarzıyla bunun önüne geçmiş zaten.ben başka bir sitede detakip etmiştim bir ara yazılarını. her zanman beğendiğim bir kalemdir. çok güzeldi efendim. saygımla.
hemşire kim çekti mutluluğumun fişini bak yine imge yetmezliği yaşıyorum kuruyor kalbim acil mavileşmiş ayrıntı takviyesi lütfen yoksa bedenimin üstünde filizlenecek bu sendromlar
hemşire kürekleri daha kuvvetli çek yoksa arzularımıza çarpacağız tüm siyahlığımızla sen bu dalgaları şimdilik başka bir denize enjekte et ve bir de bana yeni doğmuş bir liman getir çok yoruldum bu metruk çarşafların üstünde hem mürettebat da memnun değil bu ayrılıklardan
hemşire söyle bana neden bu hastanenin vampirleri sadece düş emiyor
sen en iyisi tut gözlerimden çırılçıplak bir tünel keşfet bana ve en derin yerden taburcu olalım birlikte sonra yine üflenirse bir daha sur olmadı geri döneriz - ihtirasla sıvanmış cümlelerimizle...
Günün şiirini kutluyorum çok güzel olmuş selamlar................
hemşire söyle bana neden bu hastanenin vampirleri sadece düş emiyor
sen en iyisi tut gözlerimden çırılçıplak bir tünel keşfet bana ve en derin yerden taburcu olalım birlikte sonra yine üflenirse bir daha sur olmadı geri döneriz - ihtirasla sıvanmış cümlelerimizle...
böyle bir şiir okuduğum için çok mutluyum .. şiire bayıldım resmen .. kaleminizin var olması dileğimle .. tebrik ederim ..
I.) Şair, kendine anlatamadığı için yazmak zorunda kalan kişidir. II.) Bunu anladığı zaman şiirini olgunlaştırma derdine düşer. III.) Başarıp başaramadığına ölümünden sonra karar verilir.
Bu yazdıklarımı anladım mı? Evet, kesinlikle evet.
İlhan Berk
Anlamın yeri düzyazıdır. Bir şey anlamak isteyenler düzyazı okusunlar. Şiir bir şey anlatmaz. Güzellik bir şey anlatmaz çünkü.
İlhan Berk
Bengülfem tarafından 6/6/2012 2:35:08 AM zamanında düzenlenmiştir.
ne tatlı bir düş, ne güzel bir şiirdi böyle...yoksa masal mı demeliydim, ya da film...ne de olsa, masal tadında dinledim, film tadında izledim...tebriklerim içten, saygılarım çokça kaleminize...
"tiryakisiyim çürümüş ahşap pencerelerin hep eskirken en diri rüyalarım bile"
rüyalarımın en görkemli yerinde pinokyonun burnuna firar eder kendini masal zannedenin ıssız zenginliği!... belki bu yüzdendir düşlerin salıncağına hep kendimi bırakışım... biliyorum birgün o salıncağın en ince yerinden kopacak damağımda saklanan eprimiş bekleyişlerim... ama kopmaması için bütün masal kahramanlarını toplayıp yeni bir alfabe oluşturmaktır belki de bu yorgunluğun tek çaresi...
"korkma hemşire düş kanseriyim erken tedaviden çok uzak gittikçe yayılıyor yalnızlık hücrelerim sen git bit pazarından bana sihirli bir asa al ucuz olsun - az kullanılmış olsun -aşık’tan temiz olsun en son büyünün son kullanma tarihine de bak"
biliyor musun kendim! yalnızlığın kahrımı sulayan sükûnunda döllendi düşlerimin kanser hücreleri... bile bile gitmedim mehtabın geceye kafa tutan ışığına... geç kalmış kurbağanın prensesin dudaklarında yaşama aşk bestesi gibi koşuyorum ölüme! belki de bu büyülü cesaretin kanadındadır gerçeği kaybettiğim yerin adresi... sitemlerimin toplamından çıkaracağım sana çarpamadığım kendimi... çıkan sonucun tılsımını içireceğim kırmızı başlıklı kızı dört gözle bekleyen kurtun adam olmaz yanına!
"sonra bir de paslanmış bir sinema filmi getir bana şey olsun filmde iki aşık birbirine doğru koşsun sahil kenarında öyle ağır ağır, düşçekimsiz bir ortamda "son" yazdıktan sonra da koşsunlar televizyon kapandıktan sonra da koşsunlar öyle ağır ağır ve kavuşamadan"
sonra bir Türk filminin fakir oğlan zengin kız repliğine perde olup sorgulayacağım düşlere sığınan ikilem efendisi cümlelerimi... aşkın kundağına soluğunu süren o haylaz umudun avuçlarına kaçıp, hüznün inadına kavuşmalar oratoryosu hazırlayacağım! sesleri duyuyor musun polyanna! ben düşlerimin kanserli hücrelerine bile şiirin ritmini sağacak kadarrr!...
"aklımdayken bir de yeni mahsul bir masal al bana şu prensesin kurbağayı öptüklerinden değil zaten hastayım sonra siğil filan çıkar hayallerimde peter pan gibi uçanlardan da alma bende yükseklik fobisi var - delik deşik bir kalp var rapunzelli olanlardan da alma nereden bulurum sonra istediği tonlarca şampuanı sen sonu olmayan, kendi halinde mülayim bir masal al hiç anlamayalım mutlu mu mutsuz mu bittiğini devamını bekleyelim ergen bir heyecanla elimizde zehirli bir kumanda kimsesiz bir masalın izlenme oranlarına bakalım"
evvvet evvet aklıma gelmişken söyleyeyim... izlenme rekorları kıran masalların hepsi yalan ... Alaaddinin Sihirli Lambasındaki cin söyledi bana... Hansel ve Gratel'in ormandaki kayboluşlarının sebebi de üvey anneleri değil içlerindeki insana dair besledikleri aşırı güvenin yan etkileriymiş... 'ah kendim neler oluyor bana... elimdeki kumandanın mı yoksa ruhumun fırtınasına kafa tutmaya çalışan yüreğimin mi yansıması bu karmaşıklık!
"hemşire kim çekti mutluluğumun fişini bak yine imge yetmezliği yaşıyorum kuruyor kalbim acil mavileşmiş ayrıntı takviyesi lütfen yoksa bedenimin üstünde filizlenecek bu sendromlar"
soruyorum eyyy mavi! yüreğimin anavatanını işgal edenin sessizliğinde mi kaybettin beni! düş ormanımın bütün ağaçlarını kesiyor kısır gölgeler... yüreğimin ibriğinden akıyor zehir zıkkım edilen umutlarımın çığlık çığlığa sesleri... mutluluk, yürek terinin baba şefkatine anne soluğu sığdırmaya çalışan çocuğun gamze yarışı! mutluluk, yüz görümlüğü alan gelinin dudaklarındaki yarın yazması...
"hemşire kürekleri daha kuvvetli çek yoksa arzularımıza çarpacağız tüm siyahlığımızla sen bu dalgaları şimdilik başka bir denize enjekte et ve bir de bana yeni doğmuş bir liman getir çok yoruldum bu metruk çarşafların üstünde hem mürettebat da memnun değil bu ayrılıklardan"
yorgunum be eyyy!... çirkin ördek yavrusunun yalnızlığı ve hayalkırıklığını biçiyorum edebi toprağımın kollarındaki mânâya... hasat yorgun bir başağın sarı tenindeki kararsız anlama kaldı... yorgunum işte! itiraz eden var mı? varsa alsın Pembe Panter'in rengini gelsin kıyılarımda bekleyen düş sandalına!... siyahın bile başı ağrıyor yorgunluğumun mırıldanmasından... şimdi bir parça mavi çalıp kanayasım geliyor kırmızının arazisinde doya doya!
"sen en iyisi tut gözlerimden çırılçıplak bir tünel keşfet bana ve en derin yerden taburcu olalım birlikte sonra yine üflenirse bir daha sur olmadı geri döneriz - ihtirasla sıvanmış cümlelerimizle..."
yok yok! en iyisi kanserli hücrelerimin düş emen toprağına sığına sığına çoğalmak... ya da uyuyan güzelin vuslatsız kirpiklerine bir de benim masalımı sığdırmak!...
düş tespihi... neydi nasıldı ne oldu bilmiyorum ama dizelerin içine dalınca benim de masalları ziyaret edesim geldi...
şiirlerin, insanı şiirin gerçek sokağına götüren gerçek ve düş arası ziyafetinde dinlendiriyor hep...
t e b r i k l e r
Mehtap ALTAN tarafından 6/5/2012 1:00:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.