6
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2113
Okunma

-Hak yolunun yılmaz yolcusuna ithafen...Nur içinde yat...-
"Bir hayalim var;
Bütün vatandaşlarımızın ay yıldızlı bayrağın altında şerefle yaşadığı, bir TÜRKİYE hayal ediyorum.
Bir hayalim var;
Başını örtenle açanın aynı üniversitede yasaksız, kavgasız kardeşçe yaşadığı bir ülke hayal ediyorum.
Bir hayalim var;
Kürt, Türkmen, Alevi, Sunni ayrımı olmadan. Zengin, fakir, yoksul ayrıcalığı görülmeden imtiyazsız, sınırsız kaynaşmış bir TÜRKİYE istiyorum.
Kısacası balkanlardan çin seddine kadar kaynaşmış güçlü bir TÜRK dünyası hayal ediyorum."
MUHSİN YAZICIOĞLU
“Boynu bükük birer kardelendik
Her dokunduğumuzda toprağa
Aç gözlerin çanağına zehir saçan.
İlk hazan damlasıyla derildik…”
Azgın kayaların sırtında
Şahin bakışlı bir zemheri güneşi,
Ve kınından sızan etiketlerin gölgesinde
Sabrımızı kaderimizle bileyip,
Gül yüzünde buselik makamınca yârin,
Çilemizin semahında pervaneydik.
Çukurlaşmış vicdanların aksinde
Teşkil edilen suçlarımızın
Yağmurlarıyla boy verdi sevdamız;
Zap Suyu’ndan Melen’e,
Yüreklere döküldü mahşer yerince kor,
Ve kızgın bir demir dağlamasınca
Derine işleyen yarasında amberin,
Nura açılan her çatlaktan
Hayata sızan çelik keskinliğinde
Aşk isyanınca mağrur ve yiğit
Çekti bayrağını bereketine toprağın.
Çığlaşan naralarında doğan
Bebeklerin ve güllerin tenlerine
İlahi bir mühürce yazıldı
İnsanca çoğalan ve azalan zamanda
Çıplak adımlarca yalın üslubu.
Düştüğünde, geceye pus düşer gibi
Kuralsızlıkların cellât düğümlerince
Apansız ve kalleş, katran simaları;
Sadece bir düştü açan
Beşinci mevsimde bir darağacı esamesi,
Ve cana can bir karmaşanın tezgâhında
İvazsız adanmışlıkların hikâyesi...
m.abdırgan
5.0
100% (4)