14
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2189
Okunma

İnsanların hareketleri konuşmaları çok yapmacık geliyor artık bana ,ve boğulmamak için kaçıyorum insanlardan ,nereye gittiğimi bilmeden...
(Alper Tunga Karakoç)
kader insanın elinde
ben mutluyum erken anladım,
yalancı insanlara kanmayıp
hayatımdan ayıkladım ya,
şu anda şimdi
cudi dağının zirvesin de bulmalıyım,
nuh’un gemisini
şehit kanlarına basmadan ruhumla.
insan hiç bir zaman
ızdırabı seçmemeli,
elinden gelenin
fazlasını da yapmamalı.
kendini değil
bir sabah acıyı bertaraf etmeli,
horozu çekik gururunu
an olsun belinden çıkartmamalı.
ölüm aklından çıkıyorsa şairin
aşk ehliyeti elinden alınmalı,
şair canını vereceği
biricik sevdiğini içinde yaşatmalı
yaşamak istemiyorsa sevgili
ona yazdığı tüm şiirlerini yakmalı.
ruhu, kiraz kanına bulanmış
dibi görünmeyen su olmalı.
gençliğine güvenmeli
ağzı iyi laf yapmalı,
yalandan ölmeyen
kaliteli avukatlar kıskanmalı.
ben yalan konuşamıyorum
daha nefesimi bulamadım,
sabah namazı sonunda
sevdiğim bu alnıma
yaz rabbim demedim.
yalın ayak karanlık sokaklarda
hiç dolaşmadım,
bilmiyorum
acaba bileklerimi kesmeyi
ne zaman düşüneceğim?
bilmiyorum
geceler boyu ne zaman aşk kusacağım,
biliyor musunuz?
hiç inanıyormuş gibi yapmadım
inandım.
hiç kimseden dayak yemedim!
sonunda şiirlerimden dayak yiyerek öleceğim...
benden önce ölümü tatmış
ülkenin derdinden
bir ağustos gecesi
akciğer kanserinden ölen
ıhlamur çiçeğim vardı
Ahmet kaya dinlerdi
sonuna kadar sesini açardı
ben kulaklıkla dinlerdim ozan arifi
yıllar boyunca bir kez olsun
hiç kavga etmedik
hep el elle gözlerimizle seviştik
inanın çok özledim beyaz ellerini
sisli geceler delirirdik
bir kilo şarapla memleketi kurtarırdık
satanlara söverdik
ama
inanın
inanın
hiç kavga etmezdik
sabah kahvaltılarını birlikte hazırlardık
kırmızı
beyaz çiçeklere su verirken
Türkiye’m türküsünü söylerdik
inanın çok özledim nefesini.
geceleri
annem ağladığımı görecek diye
çok korkuyorum.
aklım başımda değildi
bir zamanlar
ilk kez dumanın içindeydim
sıcak bir fahişe söylemişti
kulağıma usulca
biri çözerse bir gecede seni
bin gecede çözülemeyen
felsefi şiirleri de
kolayca çözecek,bir gecede
söylerken tahrik etmişti
nefes nefese söylemişti
yalanım yok elleri duvardaydı
çığlık çığlığaydı …
rahatım ezin intihar etti dün gece
dört kutu yalanla
bir çok erkeğin
hayali kokuyordu cesedinde
elleri yumuk yumuktu
belki
doğmamış kızını hayal ederek
ölmüştü
Cuma namazına müteakip
hayalindeki zengin erkekler defnetti…
artık şiirlerim meydanlara korkusuzca...
Milletin sezeryanla
aklını aldırmaya çalışanlara,
benim kanımla
sevgilisiyle helikopter de sevişerek
kadeh tokuşturanlara
Buda ve peşte’ye
aşk kokan Tuna ya
altıncı Viyana ya,
sidik kokan Paris’e
kilit taşlı Şırnak yollarına
sırtlanlar ovası Afganistan’a
kalbi yerinden çıksa’da
son sözü Türkiye’m olan
yiğitlere
gece üç mezarlığına,
itirafımdır
ben artık bir kez tattığım
aşkların şahı, ıhlamur çiçeğimi
unutmam
unutamam
unutmaya çalışamam
itirafımdır sayın başkanım
zapta geçilsin.
5.0
100% (23)