Ömrüm geçti peşinde akim kaldı atağım.
Yollar çıkıp gelmedi, zor vuslata ermişim!
Kabustan uyandım ki; sırılsıklam yatağım.
Seller akıp dolmadı, kor altında termişim.

Ne saçları sarısı, ne gözleri irisi,
Ne masalın perisi, ne Afrodit dirisi,
Sana ait gönlümü içlerinden birisi
Diller döküp çalmadı, her ipe un sermişim.

Seni çizdim yanımda, sulardaki aksime,
Rızam yoktu sevdamı başkasıyla taksime.
Hiç biri de uzanıp gönlümdeki saksıma
Güller dikip yolmadı, dar bahçemi dermişim.

Harcadığım yıllarım olsun sana hediye.
O kadar hayal kurdun sessiz bekledin niye?
Kaf dağının ardından kısmet gelecek diye
Fallar bakıp bulmadı, pür yalanı yermişim.

Destursuz gezip tozmam, alem tanır huyumdan.
Kurda kuşa hayrattır yolcu içer suyumdan.
Yangınlara kovayı dipsiz dolu kuyumdan
Kullar çekip salmadı, kör gözümden vermişim.

Zehirli oklarını sapladın direğime,
Hançer insafa geldi girmedi küreğime,
O paslanmış çiviyi kanayan yüreğime
Yıllar çakıp delmedi vur göğsümü germişim.

Şimdi gördüm sendeki bunca bozuk tıyneti.
Kalmadı bu sevdamın beş paralık kıymeti.
Özüne sakladığım yakut mercan ziyneti
Kollar takıp bilmedi, dürr değil som zermişim.

Adresini saklayıp söylemedim adını,
Arkalardan bakarak pek çıkardın tadını.
Yüreğimden sildiğim sen vefasız kadını
Eller yakıp gülmedi, gör ki nasıl şermişim!

Geçti gülistan vakti gayri bana varaman.
Bir kere elden düştün, kimselere yaraman.
Kesti bora fırtına, şükür eyle Karaman
Yeller yıkıp bölmedi, var bir hayır dermişim.