Ağan eğri bakar oldu gideli. Gördü konu komşu el aydığımı. Ödeyemem böyle ağır bedeli, Anandan babandan bil caydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü. ----------Yüreğim yanarken içim ezildi. ----------Güzelliğim dildeeen dile sezildi.
Felek aldırmadı çocuk yaşıma, Erken gittin öte, ben dul başıma. Gün oldu bir kemik koydum aşıma. Namert sofrasında bol doyduğumu! ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü. ----------El zoruyla yeni kader çizildi. ----------Boğazıma lokmaaa lokma dizildi..
El elde baş başta eksildi kaldı. Bu sene buğdayı ucuza aldı. Para sonra dedi başından saldı. Altıma bir yırtık çul yaydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü… ----------Yüksüz kervan gurbetlere düzüldü. ----------Sırma saçım beliiik belik çözüldü.
Ellerin köyünde beladır ersiz. Irgatlık neyse de olmuyor fersiz. Hele de kaldım ki yuvasız yersiz, Akşamdan sabaha yıl saydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü… ----------Anladım ki kara yazı yazıldı. ----------Tükürüğüm parçaaa parça kızıldı.
Karar verdim gayrı orya gelmeye. Birikmiş derdimi senle bölmeye. Bir gelinin eri erken ölmeye! Her bahar taşına gül koyduğumu ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü... ----------Mah cemalim kuşa döndü büzüldü. ----------Yanağımdan inceee ince süzüldü.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sayın Giraz sanırım ; "orya " sözcüğünü siz de yazarken " orya " diye yazmışsınız ama, okurken " oraya " diye okuyor ve sayıyorsunuz. Ancak bu durumda okursanız 12 oluyor...
Şiir 6 + 5 = 11 liktir.
İlginize candan okuyuşunuza teşekkür eder saygılar sunarım.
Sayın Giraz sanırım ; "orya " sözcüğünü siz de yazarken " orya " diye yazmışsınız ama, okurken " oraya " diye okuyor ve sayıyorsunuz. Ancak bu durumda okursanız 12 oluyor...
Şiir 6 + 5 = 11 liktir.
İlginize candan okuyuşunuza teşekkür eder saygılar sunarım.
Hanımefendi ilginize yorumunuza ve beğeninize teşekkür eder saygılar sunarım. Bu perşembe cemre de pazardaydı belki de karşılaştınız ama tanıyamadınız. Orjan'a bir baskın planlıyorum. Saygılarımla efendim.
Hanımefendi ilginize yorumunuza ve beğeninize teşekkür eder saygılar sunarım. Bu perşembe cemre de pazardaydı belki de karşılaştınız ama tanıyamadınız. Orjan'a bir baskın planlıyorum. Saygılarımla efendim.
Felek aldırmadı çocuk yaşıma, Erken gittin öte, ben dul başıma. Gün oldu bir kemik koydum aşıma. Namert sofrasında bol doyduğumu! ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü. ----------El zoruyla yeni kader çizildi. ----------Boğazıma lokmaaa lokma dizildi..
hocam bana kırgın değilsinizdir umarım çok yoğunum ama sayfanıza gelemedim bildirimler gelmiyor..kaleminizi kelamınızı okumayı özlemişim
Hanımefendi yazlığa geçmemiz nedeniyle int.irtibatımız dört gün sekteye uğradı.Dün akşam bağlanabildik.Dargınlık falan olmaz efendim. İlginize teşekkür eder saygılar sunarım.
Hanımefendi yazlığa geçmemiz nedeniyle int.irtibatımız dört gün sekteye uğradı.Dün akşam bağlanabildik.Dargınlık falan olmaz efendim. İlginize teşekkür eder saygılar sunarım.
Toplumsal bir yaraydı şiir.. genç yaşta dul kalan bir kadının yanık yanık haykırışıydı... giden ere mi yansın.. yoksa gördüklerine duyduklarına mı..son beş on senedir biraz aşılmış olsada zordur benim memleketimde dul kadın olarak bir başına yaşamak.. ve dul kadına direk kolay kadın olarak bakar malesef örümcek kafalılar.. ve şiirin kurgusunda eş ölmüş ve ölüm acısıyla, dulluğun acısı ağıt olmuş adeta.. kutluyorum değerli şair.. harikaydınız yine.. her daim saygımla..
Hanımefendi kadınlarımızın bir kısmının böyle bir acısı var maalesef. Sorun zaman zaman da ilk dizede bahsettiğim gibi en yakından kaynaklanıyor olabilir :((
İlginize güzel yorumunuza ve beğeninize teşekkür eder saygılar sunarım.
Hanımefendi kadınlarımızın bir kısmının böyle bir acısı var maalesef. Sorun zaman zaman da ilk dizede bahsettiğim gibi en yakından kaynaklanıyor olabilir :((
İlginize güzel yorumunuza ve beğeninize teşekkür eder saygılar sunarım.
El elde baş başta eksildi kaldı. Bu sene buğdayı ucuza aldı. Para sonra dedi başından saldı. Altıma bir yırtık çul yaydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü… ----------Yüksüz kervan gurbetlere düzüldü. ----------Sırma saçım beliiik belik çözüldü.,,,,,,,,,,,,,,,,,, eli toprakta nasır,,emekçilerin acı sesiydi,,erken evlenmeler,,ağaya armağan minicik kızlar,,,oradaki zor şartlar,,çok değerliydi,,tebrikler,,,,,,,,,,,,,,,
Ellerin köyünde beladır ersiz. Irgatlık neyse de olmuyor fersiz. Hele de kaldım ki yuvasız yersiz, Akşamdan sabaha yıl saydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü… ----------Anladım ki kara yazı yazıldı. ----------Tükürüğüm parçaaa parça kızıldı.
Karar verdim gayrı orya gelmeye. Birikmiş derdimi senle bölmeye. Bir gelinin eri erken ölmeye! Her bahar taşına gül koyduğumu ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü... ----------Mah cemalim kuşa döndü büzüldü. ----------Yanağımdan inceee ince süzüldü.
Özenle seçilmiş dizeler ve duygusal bir şiir yürekten alkışlıyorum kaleminizden hayat damlamış selamlar.................................
Ağan eğri bakar oldu gideli. Gördü konu komşu el aydığımı. Ödeyemem böyle ağır bedeli, Anandan babandan bil caydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü. ----------Yüreğim yanarken içim ezildi. ----------Güzelliğim dildeeen dile sezildi.
Felek aldırmadı çocuk yaşıma, Erken gittin öte, ben dul başıma. Gün oldu bir kemik koydum aşıma. Namert sofrasında bol doyduğumu! ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü. ----------El zoruyla yeni kader çizildi. ----------Boğazıma lokmaaa lokma dizildi..
El elde baş başta eksildi kaldı. Bu sene buğdayı ucuza aldı. Para sonra dedi başından saldı. Altıma bir yırtık çul yaydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü… ----------Yüksüz kervan gurbetlere düzüldü. ----------Sırma saçım beliiik belik çözüldü.
Ellerin köyünde beladır ersiz. Irgatlık neyse de olmuyor fersiz. Hele de kaldım ki yuvasız yersiz, Akşamdan sabaha yıl saydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü… ----------Anladım ki kara yazı yazıldı. ----------Tükürüğüm parçaaa parça kızıldı.
Karar verdim gayrı orya gelmeye. Birikmiş derdimi senle bölmeye. Bir gelinin eri erken ölmeye! Her bahar taşına gül koyduğumu ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü... ----------Mah cemalim kuşa döndü büzüldü. ----------Yanağımdan inceee ince süzüldü.
Süleyman Karaman (vega4)
Duygusal bir şiir, emekle özenerek bezenerek yazılmış, şairimizi ve şiirini kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
Hocam sizin harika şiirleriniz yanında, bizlerin şiirleri piyade kalıyor :) çok güzeldi ve teknik ,yenilik sayfada yankılanmış başarılı bir şekilde . enderin saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Hanımefendi estağfurullah.Ben sizin şiirlerinizi çok beğeniyorum.Aramızda şiire bakış açılarımızın biçimsel farklılıklarının olması doğaldır.Ancak, duyguların dışarıya yansıtılması önemlidir. Siz de bunu başarıyla yapıyorsunuz. İlginize ve beğeninize teşekkür eder saygılar sunarım.
Hanımefendi estağfurullah.Ben sizin şiirlerinizi çok beğeniyorum.Aramızda şiire bakış açılarımızın biçimsel farklılıklarının olması doğaldır.Ancak, duyguların dışarıya yansıtılması önemlidir. Siz de bunu başarıyla yapıyorsunuz. İlginize ve beğeninize teşekkür eder saygılar sunarım.
Ustaca yazılmış farklı bir uslup, vede içeriği manidar hayatın içinde var olan olguyla örülmüş bir şiir yazan kalemi ve yüreği kutladım selam ve dua ile muhabbetle kalınız muhterem dost
Muhteşem!..Görüp de üzülenler var neyse ki çekilen çileleri...Görülmeyen nice çilekeşler var ki...Yüreğimi sızlattı yürek sesiniz...Üzüntüler sevince dönüşsün tüm dünyada...Saygılarım sonsuz...
Ağan eğri bakar oldu gideli. Gördü konu komşu el aydığımı. Ödeyemem böyle ağır bedeli, Anandan babandan bil caydığımı ----------Sen görmedin; alem gördü üzüldü. ----------Yüreğim yanarken içim ezildi. ----------Güzelliğim dildeeen dile sezildi.
//Ilık bir su gibidir içimde yalnızlığım, Yalnızlığım, ruhumda uzak bir ses gibidir. Her sabah ufuklardan mavi şarkılar gelir, Ve her sabah ürperir içimde yalnızlığım
Güneşim aydan sarı, yarınım dünden zorsa, Sarsın artık ömrümü tunç kandillerin isi Üşüyen ellerimden tutmalıydı birisi, Eğer benim gözlerim onları görmüyorsa. FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA//
//Yalvarsam kadere yardım etmez mi? Yeter bu çektiğim derdim yetmez mi? Nice kara günler gördüm gitmez mi? Bir fark yoktur yazım ile kışımda.
Gülmedim dünyada,gülenler gülsün Derdim yüreğimde eller ne bilsin İsterse dünyası ziynetle dolsun Ayrılık gözümde,ölüm karşımda. AŞIK VEYSEL//
//Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle; Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler. ORHAN VELİ KANIK//
//Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. ORHAN VELİ KANIK//
//Öldü; ne rüzgârlar girdi içeri, Ne bir kuş havalandı pencereden. Öldü; kimse görmedi melekleri; Sorma nasıl habersiz gitti giden.
Bir uzun sefere çıktı, diyorlar; Gemiyi gören var mı? hani deniz? Sen gittin, soframız oldu târumar; Doğan günü yadırgıyor hâlimiz. CAHİT SITKI TARANCI//
//Ben kibriti çaktığım zaman Her şey kırmızıydı yüzün olarak Ben kibriti çaktığım zaman Çünkü her yüz bir memlekettir. CEMAL SÜREYA//
//Ağaç bütün Işık bütün Meyve bütün Benim dünyam paramparça. BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU//
//Başımın tacı, canım efendim. Görünmez çığlıklarımı gören Eğilmez başımı öpensin. Sen bir deniz derinliğisin Uslanmak bilmez kederler ülkesi... Coşup yağan fırtına sessizliğim Kül kedisi yorgunluğunda kalbim AHMET HAMDİ TANPINAR//
//Dost bildiğin insanların yüzleri Aynalar gibi kapkara. Suyu mu çekilmiş bulutların Dönmüşsün kuruyan ırmaklara. CAHİT KULEBİ//
Farklı anlatımla,farklı çağrışımla düşüyor dizelere duygular. Gerçekten sade ve etkili çok güzel bir şiir okudum kaleminizden. Güzel ve içten şiirinizi kutluyorum.Saygı ve selamlarımla.
... Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Nazım Hikmet Ran
Hanımefendi bu güzel dokuz şiirin arasına izninizle ben de birini katıyor,tüm yazdıkların/mızı sevgiyle anıyorum.
İşte kadınımız,işte kadınlarımız. İlginize, şiir antolojisi kapsamında ki geniş yorumunuza ve beğeninize teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.
... Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Nazım Hikmet Ran
Hanımefendi bu güzel dokuz şiirin arasına izninizle ben de birini katıyor,tüm yazdıkların/mızı sevgiyle anıyorum.
İşte kadınımız,işte kadınlarımız. İlginize, şiir antolojisi kapsamında ki geniş yorumunuza ve beğeninize teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.
Anadolunun kaderidir bu, çare bulunmaz, En iyi gelinler altın tasta sunulmaz. İnsandır ama hiç birşey yerine konulmaz, _ Kendi dünyasında hep kendi kendine üzülür, _Sıcak havada üşür kıvrılır düşünüp büzülür... HakanKURTARAN Değerli Üstadım, Yürekten Tebrik ederim.. saygılar ...
... Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Nazım Hikmet Ran
Hanımefendi bu güzel dokuz şiirin arasına izninizle ben de birini katıyor,tüm yazdıkların/mızı sevgiyle anıyorum.
İşte kadınımız,işte kadınlarımız. İlginize, şiir antolojisi kapsamında ki geniş yorumunuza ve beğeninize teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.
... Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Nazım Hikmet Ran
Hanımefendi bu güzel dokuz şiirin arasına izninizle ben de birini katıyor,tüm yazdıkların/mızı sevgiyle anıyorum.
İşte kadınımız,işte kadınlarımız. İlginize, şiir antolojisi kapsamında ki geniş yorumunuza ve beğeninize teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.