Düş satıcısı bir bakkalın raflarından çaldım düş’lerimi.
Veresiye defterine attım kirli imzamı,
Koşar adımlarla uzaklaştım kanlı yazgılarımdan.
Bir sis gibi çöktüm geceye sessizce.

Kalbimin en sesli harfinden solo ritimler çıkardım düş’lerime,
Duygusal hayallere daldı gözlerim.
Hüznümün sesinden yapılma bir çalgı oldu suskunluğum,
Dudaklarımı bile kıpırdatmadım…
Ellerimi yıkadığım gözyaşlarımla suladım;
Gençliğimin en hazin ilkbaharını.
Solmuş yaprakların aşk dikenleri batıyordu şimdi yüreğime,
’’Sensizlik’’ diye bir şey yoktu artık heybemde,
’’Sonsuzluk’’ adımlarım yürüyordu belki’lerimde.

Islak kayaların yamaçlarına yapışmış,
Kuru aşklarım vardı benim, sevda denizimde.
Kendi denizimde düştüm büyük dehlizlere, boğuldum,
Sesimi bile çıkartmadım...
Kulaklarımdan taşan mutluluklar doluştu boğazıma,
Nefesimi hapsettim seni intihar ettiğim yanlarıma,
Dilimde buz oldu tüm sus’lar.
Yangınına körükle gitti hayallerim,
Düş satıcısı bir ispiyoncunun ağzında satıldı tüm gerçekler.
Eşlik ettim yanıma satın aldığım yalanlarına, günahlarımla,
Gözümü bile kırpmadım...

Geceyi çektim aldım elinden en sessiz yanıma,
Yastığımın altına koydum çaldığım tüm düş’leri.
Sımsıkı tuttum hayatımdaki dürüstlükleri,
Parmaklarım büzüştü yorgunluktan,
Dilim tutuldu susmaktan, konuşamadım.
İmlası bozuk imgelerle saldırdım son’u meçhul aşka,
Yaralı, yar’sız bir geçmişi bıraktım ardımda.
Attım kırık dökük anılarımı omzuma, sırtladım,
Son’umu bile görmedim...
İçimde çıktım yolcusuz tüm yollara,
İçimi bile dökmedim...

Sen benim kaybettiğim en büyük keşke’m,
Sen benim sevdiğim en büyük yanılgı’m,
Sen benim son vasiyetim, son vaziyetim...

Sen Benim / Alican Yıldırım
23.04.2011