19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2529
Okunma

Hüzzam bir gündü hüzün
gazelden düşen sarı notalar
upuzun ömrü rüyaya salan sedalar…
hiç kapanmayan bir aşk-ı derya
sepetinde yengeç saklı sevdalar
tellerde vurur derinde saklı yaralar.
kaç yaprak dökümüdür rüyalı hazanlar
elleri güz sarısı
gözleri yağmur döküntüsü
garip şey unutamamak
çaldıkça hüzzamdan notalar
başıboş bir kayıktır yalnızlık
her dalga ona çarpar.
özlem bir akşam batışı
yarısı güneşten
yarısı akşam rüzgârından
dile alışık isimdi kalan
dolup dolup boşalır söz kadehi
rengi biraz şaraptan biraz gamdan
eski gramofonda esrik anılar.
kalıntı gölgelerdir içimizdeki izler
dokunsan yoktur
unutsan çoktur
sırra kadem basan ağrılar
hüzzam bir gündü hazan
uda yadigâr kalan avuntular.
“Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgar
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar"
geceye çekilen perdedir şiir
kendine kapanır fasıllar…