6
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1541
Okunma

Bak ellerine düştüm yoksunluğun
Şimdi kent
Şekle vurgun bir zaman çatlağının
Menfi vadilerinde çağlayan bir suskunluk olgusudur.
Gel de kaldır doyumsuzlukların çiğnediği sevgiyi
Ve lanetini sil, yürekten başlamayan sözcüklerin.
Değmesin bebeklerin kaderine
Yüzeylerin cilasında kaypak ışıltısı caddelerin
Hani ellerin uzanırdı masalına yıldızların
Periler bırakırdın yokluğunda
Sen gelinceye yadigâr saçlarıma...
Adımlarım geçirgen bir ürkekliğin sinesinde yâr,
Gözlerimde intizarlar var.
Kurallarınca yakan bir çizginin üzerindeyim
Bu oyunda oyuncaklaşanların seyrinde
Yılgın sağanakların önünde menekşelerim…
Biraz yorgundur akşamları resmin, biraz kırgın
Yavuz değildir ayrılığa hiçbir yürek
Bilirsin asidir benim sevmelerim,
Sitemlerim hercai.
En sevdiği değildik birbirimizin,
Olsaydık, adı aşk konmazdı şiirimizin.
Gittin…
Bilmiyorum yokluğuna bu kaçıncı mevsim
Alnımda dudağınla secdeden
En sevdiğinin kadrine kaç inci dizdim…
19.05.2012
5.0
100% (5)