5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1614
Okunma

“Bak yüzüme,
Dün doğuran güneşin izlerini sür
Her doğan gün yeni bir dündür çizgilerimde…”
Bin yerinde dolanılır zamanın
Her can, bir yerinde durur başlamaya
Bir’den yazgına filizlenir renk, rengine dünya
Durulur yaşamaya.
Kaybedişler hükmüne yazılan kitabenin zamana direnişidir
Kutsal bir tas içinde ömür
Karanlığın nura perçinlenen öyküsünde demleniş.
Her beyaz, çakılan bir kibrit sonsuzluğa
Siyahın mağlubiyetine gebe şakaklar içinde
Dün, dünde kalmadı bende…
Gidenlerin kentine yöndür
Sabitlenmiş mevsimlerde çınlayan kalabalıklar
Salaya çağrı ezanların adını koyamadığı suskusu
Yarınlar, bugünlerin meczup uykusu…
Devranın yılkılarında sorgusudur hüzünlerin
Kelepçeli aşkların barınağına od,
Düşlerim, beratı ellerinde hayra yorgun
Harfleri suskun kelimelerin.
Yâdına hançerdir kostümlü sokakların hasedi
Kınında ışıldayan is kokulu bulutlardan yağar maviye
Bir şehir dolanır güzlerimin aşk bozumuna
Cihadımı kuşanır sana gelirim
Kanar kalemim,
Düştükçe damarlarımdan şiirin
Toprağı yıkanan kentin, allarına güller adarım her mevsim…
13.05.2012
5.0
100% (4)