4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1374
Okunma

maktulüm ... gecelerim...
tutanaksız tutunamadan
vuruluyordum
reçetesiz bir aşkın tam ortasında...
hıçkırık çığlığı mermilerim düşüyordu
kağıtlarımı yırtamıyordum kırılıyordum
yarım kalmışlığımdan kalan kalemim
yazamıyordum titriyordum sen aklıma geldiğinde...
helalinden çeyrek ekmeklik bir şiir
balıksız rakısız olmuyordu deniz kenarı
anason çekerdi martılarım
yürek kayıklarım küreksiz savrulmalarında...
rüzgar sallarken koca çınarı
düşecek ilk yapraktaydı yorgunluğum
yazamadıklarım kadar zayıftı senli kelimelerim
üşümelerim sensizlikti bir/başıma ağustos ortası...
kağıttan gemilerimi okyanusa parmaklarımla saldım
sol yanıma batsada birşey denize karışacakdı saldıklarım
içinde sen dolu yazılar vardı yarım yamalak
Onun içindir kağıttan süzülen kağıt uçurtmalarım...
içi yine sen doluydun düşerken batıyordun yinede
Beş köşesi keskinliğinde bir yıldız
Her şekilde batıyordum ya yere ya denize
Ama asıl batanlardı içime sakladıklarım söyleyemediklerim...
İdam sehbası öncesi mektuplarım
Kapalı şişelerde denizde sallanırken
Korkuyordum bir kayaya çarpıp kırılmaktan
Ve yine seni göremeden batmaktan
Ben boşuna mavi sevmedim....
An geldi gökte
An geldi denizde o renkteytin sen mavisinden
Varsın denize batsın gemim
Varsın göğün içine giren bir uçurtma olayım
Varsın toprağa saplasın sonum
Varsın ben öleyim göz kapaklarım kapanmadan öncesi
Var gelde yüzünü göreyim kırılsın prangam...
Yada ben ölmeden önce sen yazdıklarımı oku benden sonra
Mavisinde kalsın kahverengi toprak kabarıklığında......
5.0
100% (3)