Afrikalı Anneye;

Afrikanın en yerlisinden,süt damlamaz memesinden
Siyah tenin altında elmas bir yürek söner
Annesin elindeki lapa,
Hediyesidir
Kemikleri görünen çocuğun uzattığı bir avuç kuru toprak
Akbabaya terk edilen çocuk garip
Ana çaresiz saldırırken medeniyet çöl sıcağıyla
Hediyesi : Ekmek arası Yağmur ve doyurulmuş çocuklar

Bosnalı Anneye;

Dizilmiş topluca vuruldu vurulacak anne,
Gözü mermi gelmeden öncesi oğluna sonn kez bakar
Yada merminin delmesiyle oğul anam der yürek bakınır
Yığılır yığınla üst üste olan ölü beden sonbaharında
Hediyesi: Cennet ve Hayat

Savaşın Annelerine;
Daha az önce düşmeden bombalar,misketler
Kundağındaki sarılısı yada doğrulmamışı rahminde
Sancısındaki patlama duyulur ölüm öncesi bir ananın çığlığı
Yada anası ölen bir yavrunun
Hediyesi: Barış ve Sevgi

Şiddetin Annelerine;

Şimşek çakmadan önce g/özüne tokat çakar
Akar kurtuluşa kucağında bebek sığınmacı
Yer yok yurt yok korumasız
Vurulmadan önce cadde ortası
Ana bebeğe, bebek annesine sığınmacı
Hediyesi : Kocaman Bir Şefkat ve Bir O Kadar Koruma

Huzurevi Annelerine;

Kötü zaman yaş düşerken kütükteki yaşlılığa
Çivisi çakılırsahip(li) sahipsizlik sızar huzurevi içine
İçleri yakar gözler bekler evlat görüşmesi
Kır saçların arasında yaşlı yürekler kan ağlar sessizce...
Hediyesi: Kucak Dolusu Evlat Sevgisi ve Torun Dolusu Bir Ev

Cezaevi Annelerine;

Kader vurmuştur damlardaki yatan kadınlara
Parmaklıklı bir pencere, küflü duvarlı esaret
Evladındaki ayrılık dikenli tel olur sıkar yüreğini
Boğazını yakar görüş günü iki kelimesi...
Hediyesi: Özgürlük ve Evlada Serbest Görüş Sarılış

Cami Önü Annelerine,

Çaresizliğin gebelik göz yaşları
Keser göbek bağını kaldırım taşıyla
Umar bulsa bırakırmı cami avlusuna yavrusunu
Canının içinde can büyütmüşken
Hediyesi: Kendine ve Yavrusua Bakacak Kadar Güzel Bir Hayat

Çoçuksuz Anneler,
Rahim çorak, döl çorak ne fark eder,
Çocuk özleminin yüreğinde taşır
dokuz milyon kez gebedir sevdiğine ama büyütür
Büyütür içindeki sevgisi içten içe gizlice
Her köşe başı bakışlarıyla sever tüm çocukları
O en güzel annedir kimse bilmez...
Hediye: Çocuk


ÇANAKKALE ANNELERİNE,

Geçsede tarih geçilemeyen bağlar vardı
Cepheden dönmeyeceğini bilen elleri kınalı kuzusunu gönderir
Cephe yolu kundağa sarılı mermiyi taşır hiç
Hiç görmeyeceği torunlarının özgürlüğü hürriyeti için
Ayşeler, Fatmalar, Nene Hatunlar bayraklara kan veren analar...
Hediyesi: Cennet Bahçesi ve Kocaman Dualar.

Yetimhane Çocuklarına,
Her mayıs ağlar anasızlığın kucağındaki yurt yuvasında
Çiceksiz umutsuz, camsız dört duvar bir ranza üstü ıslaklık
Bir sahipsiz olmayan gözyaşı kalır yetimin
kimsesizliğin damlaları mayıslarda daha çok dökülür
Hediyesi: Anne Sevgisi

Dul Kalan Babaya,

Üç çocuklu dul adam duldasız
Eşinin ölüşünemi, çocuklarına analık yapamadığına mı
Yansın
Yansın tencere, yürek yangınlardayken ne fark eder
El ayak bağlanır eş özlemi işte...
Hediye: Çocuklarının Anası ve En Sevdiği Eşi

Çocullara,

Annesi yaşayan da yaşamyan da veri gülleri
Sevgi ıslaklığındaki bakışlar ve dokunuşlarıyla
Sağsa boynuna değilse toprağına sarılarak bırakır güllerini
Doğum hediyesi , dokuz ay kirası ödenmeyeceğini bilir
Hediyesi: Anne Yüzü

Bir rahme düşer insan
Sancısında bekler annesi
Yırtar çeperi çıkar kanlı yüz
Adı olmayan insan annesinden çıkar
Başlar büyür büyütürü sevgisi
Adı İnsan...


Kapı aralanır
Açılı
Üçüncü göz ( gönül gözünde)
Medeniyet memesini uzatır içirmek için siyah sütünü
Emzirdikce emzirir İnsanoğlunu unutturmak için sevgileri...
Ama unutturamaz Anne Sevgilerini...




"bugün herhangi bir gün herhangi bir mayıs ayı ama anımsayış için güzel bir gün ve bugün ben onları yazmalıyım satırlarım yetmesede yettiğince..."(üç nokta)