3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1600
Okunma

klavyem....
Ey tutuklu yanlızlığım
Kırmak istemem esaretimi
Ya ben sensizliği hücrelerime yazmalıyım
Ya aristokratlarla kadeh kaldırmalıyım
Aşkı zehir edip içememek
İhanettir...bilirim
Gece imgesi yarasa dişi ısırırım düşüncemi
Her gidişinde ben ölürüm
Her ay doğuşu yaşarım ölüm sonrası nefesimi
Kan emiciydi hatıralar
Onlarıda doyurdum benden kalan bir şey kalmayana dek...
Ölmedim ölmem yürek kadar kandan ne çıkar
Avuç içi kadar büyük değil miydi ki yürek dediğimiz...!
Galata köprüsü üstü sallanan olta
Üste çıkan olta ucundaki istavrit
Çırpınan boğazın karşısındaki Fatih
Düğümlenirdik fırtınılarda çekilirdik...
Yelkensizi boğazımıza dizilen şeyler vardı
Denizi ve sözlerimizi tıkayan
Silinip sonradan kazılsada
Eskisi gibi olamazdık çöken köprülerimizde....
"ıslaklığı anlatmak kadar zordu seni anlatabilmek"
5.0
100% (3)