2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1235
Okunma
big-bang!
hayat limitine yaklaştık umutlarımızın
yaklaşık değerler gibiydi putlarımıza eğilen bir çiçek
kendi putlarımızı yaktık en uzak hesabını yaparken yazgının
sonucunu bildiğimiz tohuma ağladık
bir çiçeği erittik kendi dölünde, arılar felsefesini şaşırdı
birbirimizi tanıyamadık farz et
iki kördük kulakları duymayan
iki sağırdık dili tutulan
ve saçlarımız uzundu bir zamanlar
kendi düzenimize karşıydık
kendi devrimimize devrim!
ve saçlarımız uzundu bir zamanlar
ayaklarına çimento kurutulmuş bir intiharın eşiğinde
o son adımdık son bir hareketi yazgının reflekse
geriye çekilme hevesiydik
iki mermiydik hedefini şaşıran
beklenmedik bir anda infilak ettik
saplandık birbirimize bir şarapnel parçası gibi
ve gömüldük birbirimize
bedenimizin çıkarılmayacak en uzak yerinde küflendik
küflerimiz tüm bedenimizi sardıkça
yeniden keşfettik nefreti!
kalplerimizin atardamarıydık aortu olmayan
hiçbir zaman kirli kanlar taşınamadı bu yüzden
ben nefret edemem senden!
dünyanın bütün işkencelerini tattırsalar
soğuk penceresiz bir hücreye kapatıp
duvarlar yıkılır kendiliğinden
anarşistliği nükseder bir serçenin,gagasına bağlanmış nefret
özgürlüğü kemiren bir tarantulayı yer
biz birbirimizin anarşistiyiz
yaşayacağımız zamanın tutanakları ve
kalemi kırılan bir şairin gözlerinden akandık
içtiğimiz suyun
öleceğimiz anın!
giyotine bağlasalar ipi çekilmiş
ya da iron maiden’e kapatsalar bizi
yaşadığımız bütün mekanları yaksalar
romayı yaksa yeniden şizofren neron
orta çağı baştan aşağı yaksalar
üçüncü
beşinci
yüzüncü
bir milyonuncu dünya savaşları patlak verse
ciğerlerimize çekeceğimiz son nefes sigarada
yalnızlığımızı kusardık dünyanın merkezine
biz birbirimizin yalnızıyız sadece
rus ruletinde beynimize sıktığımız merminin ikimize birden saplanması!
biz birbirimizin staliniyiz
ve birbirimizin vazgeçemediği bir caz şarkısının
iniltili nağmelerine kazınırdık
bas gitarın en kalın notası en ince sesi verirdi
en ince sesi veren telse sessizliği
ayrılığımız olacaksa eğer bu zamanın dışında terk et beni
daha önce keşfedilmemiş bir yerde
önce beynime narkoz!
olmadı kalp nakliyle kalbimi köpeklere ver
sonra otopsiyle orkideler dik bedenimde
ve dudağıma bir sigara tutuştur neşter edasıyla
ve gökyüzü karardığında terk et beni
hani iki mermiydik ya
beni gökyüzüne doğru vur!
tetiğini yıldızlara doğru çek!
sen artık tabancanın en kötü yerindesin!
beni yıldız sansınlar kayan bir yıldız
havai fişek patlatılsın senin emrinle
yaşayacağım tek hücre bir amip embriyosu bile olsa
genlerimle oynayıp beni tekrar yaratma ihtimali olan doktor!
beni doğuran sen ol sevgilim en ücra bir köşede
sessizliği dinlerken çığlığını kutsayan bir aykırı!
beni bakireyken doğur sevgilim
eğer ilerde benim babam kim dersem
leylekler getirdi dersin olmadı
babama benzediğimi söylersin
olmadı denize doğru sürükle beni
rüzgarı içimden sökmeden yağdır
özgürlüğü yağmur gibi yaşat ve dök ayaklarıma
saçlarımı kestirme eğer okula gitmeyeceksem
sadece rüzgar okşasın bizi
o da olmadı benim babam kim dersem
benim dersin gözlerime bak!
beni sevme ihtimalini sevmiyorum
seni seviyorum dersin
bütün bunları iki kelimeyle şöyle anlatabilirdim
big-bang!
UTKU KAYGUSUZ