Cıvıl cıvıl haliyle bahar aşüfte gibi
Âşık oldum ben ona; derdimi sorma gönül
İçimde işvesiyle bestesiz güfte gibi
Dolup dolup taşarken tellere vurma gönül


Ihlamurlar altında saat tam yirmi beşte
Uyuyup da kalmışım hiç batmayan güneşte
Tutulmuş dilim dönmez, aklım o güzel düşte
Düş peşine sevdanın haydi koş durma gönül


Çocukluktan bu yana, geçti zaman dalgalı
Göçmeye yakın iken tuttuğum yol cılgalı
Sanki sonbahar vurdu gülen yüzümde alı
Karakışı yaşatıp bedeni yorma gönül


İlk gençlik çağlarımda; yıllarım geçti yılgın
Oysaki etrafımda rüzgâr eserdi ılgın
Çiçekler solgun, ölgün, hepsini vurmuş salgın
Yeter sen de taş atıp dalını kırma gönül


Uçuşsun kelebekler benek benek boyanıp
Sular dala yürüyor domur domur uyanıp
Böcekler de toprağı eşip köke dayanıp
İşlerini yapıyor, yerinden sürme gönül


Ölümlüdür her varlık; gökte güneş ve ay da
Biraz düşün, hatırla hikmet vardır her ayda
Günbegün azalacak sana ayrılan pay da
Kalbinin etrafına kozayı örme gönül


Aklından geçirdiğin soruları çıkar, at
Çalma vakti gelince beklemez çalar saat
Her anda, her meyanda kul etmeli itaat
Hazır olup beklerken yanlışı görme gönül


Çok detaya kapılma her işte olma usta
İnsandır şaşar beşer bazı gün kalır yasta
O anlarda dokunma var otur biraz susta
Müsrif olma sohbette, dosta zor verme gönül


Yazarak yayınlarsın birkaç dize şiiri
Her sahanın vardır ya yolu gösteren piri
Bu sahanın da vardır ebedi bir naşiri
Sakın acele edip sayfayı dürme gönül


Kimi hatun kişiler davranır tıpkı ece
Konaklarda büyümüş bunca gün ve de gece
Konuşurlar bilmezsin lisanı acep nece
Bu müstesna bahçenin gülünü derme gönül


Ne düş çöllerde yola ne kendini oyala
Bulduğunda azcık ye bulamazsan taş yala
Sorumlusu tınmıyor anlamasın sen hala
Aşkı ayakaltına sakın ha serme gönül


Kuşlardan çağrışımla illet var; kuşpalazı
Kalırsan od içinde seni yutar alazı
Soğuk soğuk terlersin yanarken bazı bazı
Ondan bundan duyduğun merhemi sürme gönül


Her durumda mutlaka garipleri içten an
Terk edilmiş mahalde gezerken yazı, yaban
İnlerken yüreğine saplanmış gibi saban
Şükret her dem Allah’a, her sırra erme gönül


Güneri Yıldız (Elazığ, 04.04.2012