18
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1465
Okunma

Ve elde saz, dilde söz; hedefte örf bozanlar
Ata binip geçerken ufkunu Üsküdar’ın
Halk ile dertlenirler tatlı dilli ozanlar
Başlarlar taşlamaya zulmünü iktidarın
Bilirler susulursa başa ne gelir yarın
İktidar ki sadece bir döneme has değil
Yüzyıllara aittir; tek-tük adilleri var
Zalimler ahaliye der ki; huzurda eğil
Halkın yerde ozanı gökte kandilleri var
Onlar erdemli sözle pek çok tehdidi savar
Hem akarlar su gibi hem yere yayılırlar
Türküleri derlerken aktarıp kuşaklara
Nice görev yaparlar duyanlar ayılırlar
Kâh kurda kâh kuzuya kâh derler başaklara
Dertlerini tel ile duyurur uşaklara
Çukurova, Toroslar, gezerler bir bir yurdu
Kars’ta Çobanoğlu’dur, Erzurum’da Reyhanî
Berideyse dertleri Neşat Ertaş duyurdu
Denizli’de horozu öksüz koyan bey hani
Bir tarih haykırıyor harabesiyle Ani
Kahramanlıkta Maraş, gazilikteyse Antep
Zaferle güldü İzmir gelince “Dokuz Eylül”
Egede efe, zeybek birlikte öldüler hep
Yandılar, dayandılar açtırdılar gonca gül
O gül ki İzmir’imdi, ozanlarıysa bülbül
Beride Karadeniz seferber reislerim
Kırık, dökük takalar kıyı kıyı dolaştı
Yetiştiler imdada dağıldı yeislerim
Bazıları karadan uca dağları aştı
Uçan kuşlar görünce bitmeyen azme şaştı
Nenelerim, gelinler; taze, gencecik kızlar
Çektiler çok sıkıntı; ya öldü, ya dul kaldı
Öyküleri duyulsa insan yüreği sızlar
Cepheden gelmeyenin yârini eller aldı
Ozanlar ki bunları söyleyip halka saldı
Ve Akif, kutlu ozan; dili Hakk’a, aşkadır
Destanlarla anarken şühedayı, gaziyi
Hissiyatı söyleyip, sunması bambaşkadır
İstiklal için yazdı unutmadı maziyi
Akif’i yok sayanın niyeti olmaz iyi
Güneri Yıldız (Elazığ, 20.08.2011)
5.0
100% (18)