7
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2142
Okunma

Çocukluğumuzu özledim Ziba
Senden gelen acıları eylülü
Beraber tükettiğimiz geceleri özledim Ziba
Bir yanım Hâbil bir yanım Kâbil
Ben sadece kendimin kâtiliyim
Ben sadece senin vurgun yemiş esmer renginim
Sana demir alırken gemileri bu şehrin
Sakarlığımı düşürdüm bir uçurum kenarında
Gözlerini göklerimden çekme, üşürüm Ziba
Sana sürgün ettim yıllarımı, yollarımı
Sinemde ateş taşıyorum Ziba
Sana saklıydı ellerim
Sana saklıydı içimdeki muamma
Gel ve aç
Çözülsün buz tutan hayallerim
Kulağımda Itriden kalma ney sesi
Sen de duyuyor musun
Bir kadeh meydi gözlerinle bana sunduğun Ziba
Dillenmeden unutulmayacağız
Semiz gözlerin diyorum Ziba
Ruhumu saran kadife renkli gözlerin var ya
En zalimce ölümüm olur kaparsan eğer
Anlatamıyorum belki Ziba
Ama seni kıskanıyor Hârut ve Mârut
Seni kıskanıyor hallaç pamuğu bulut
Aşkın gurbetindeyim Ziba
Sana sığınıyorum kalbimin yorgunluğunda
Fırat oluyorsun, usulca gönlüme akıyorsun Ziba
Göğüslerinden emdiğim Çukurova oluyorsun
Beraber öğretiyoruz ateşe sıcaklığı
Bir başka öpüyor güneş, sana çıkan yollarımı
Seni anlatamayan tümceler asılmak için kapında
Her gün bin bir harf eklenir alfabeme
Yine de bir tel kirpiğini anlatamıyorum
Anlatabilseydim titrer miydi kelimelerim Ziba
Uzak değilim yıldızlar kadar
Gölgesiyim gözyaşlarının
Al, beni de götür duldalığına Ziba
Yakışmaz bize üstümüzde kırılan bulutlar
Yakışmaz bize yakamızdaki gizli günahlar
Gel Ziba, en güzide çağın ellerinden tutalım seninle
Alnımızdaki kâtil yazısını
Raflarda tozlanmış kitaplarımızı
Aşk ikliminde gözyaşı tufanında yıllarca yıkayalım Ziba
Sekiz katlı gizli bahçe bize de açılır belki Ziba
Zafer Şık
06062006
Şems Diyarı Konya
5.0
100% (15)