8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1157
Okunma
I.
Ne zaman eylül bulutları toplansa gözlerinde
Arkasında kimliği meçhul rüzgârlar
Akdeniz silkelenir içimde soluğan yangınlar yağar
Seli dışıma akıp içimi yakan
Tuzu yanaklarından dudağıma bulaşan.
Sen bilmezsin hangi eldir karıştıran palette renkleri
Kim çizer eylül resimlerini hüznü çerçevesinden taşan
Yıkımı bağbozumlarına ulaşan, sen bilmezsin.
Bakirdi eylülün sesi coğrafyası henüz katil değilken
Başka anlamlar yüklenmişti sözlüğümüzde eylüle
Mart başlıklı kâğıtlarda demokrasi molaları okunurken
Kargaşa böyle yaratılır diyordu zaman
ülke günlüğümüzde.
Zamanın ipleri kimin elindeydi ve zaman neydi
Mizansenli anarşi rastgele safari biçimli bir şeydi
Av kimdi, avcı kim?
Kör sokaklarının çıkmazlarında bilinmezin
Yitikleri belliydi çaresiz dövünmelerin
Yerleri belirsizdi yitiklerin
Eylüldü,
On İkiydi günlerden provası gündönümünden
Ah ne acıydı o tarifsiz hiçlik
O kalemi kırılmış masumlar
O kefensiz yarınlar.
Birlik ve cumhuriyet doğacaktı
öngörülmüş kargaşanın ölümünden.
Çokuluslu şişman tiranlar
tasarlanmış yoksulluk çıktı gömüt’ünden.
II.
Adına demokrasi denen ananın bereketli memelerinden
vahşice kan ve can emen tetikçi vantuzlu kuduz ahtapotlar
çıkmamalıydı oysa çığ düşen avuçlarından
kurtuluş umudunun mezar taşından.
Sen eylül vurgunu yirmi yedinci dün
Yaralı turnanın çığlıklarında, eşinin öldüğünden habersiz
En yakınımı yitirdiğimi bildiren uğursuz ulak
Hâlâ köz, savrulmadı kaçıncı mevsimdir külün.
Gözlerin eylül köpeklerinde havlıyordu ağıtlarını
-ağıtların şahdamarıdır som acılar -
Akdeniz, ben ve gece som acıların
Eylül havlamalarında köpekliyorduk
Binlerce parçaydık tümleşecek ülke yarınlarında
Kocaman kayalardan ufalanır gibi koptuk
Çeneden kerpetenle sökülür gibi ayıklandık
Varlığı istenen her şey yerindeydi biz yoktuk
Eylül yenilgileri nasıl da onurdu
Kibir taçlı utkunun önünde eğilmeyen
Destanı yürek yangınlarında okunurdu
Duyular körelse sağırlaşsa da kulak
Şimdi ay suskun yıldızın kanı damlamış suya
Tutuşmuş yakamoz çalkalanan suda sureti kor
Eylül iskeletlerinin kafatasında darbe çatlağı
Hayat kahpe ölüm mert göz çukurlarında
Tuz lâcivert tadı dudaklarımda
Yangınını sorma içimi cehennemî yakıyor.
MGA