51
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
3111
Okunma

Bağlarına girildi
Fışkın vermiş filizlerin
Sarmalamış asma yaprakları
Koruk oldu önce, beklendi sabırla
Üzüm oldu sonra salkım
Toplandı tek tek
Umutluydu
Çok sıcaktı, toplayan eller
Bilecekti kıymetini
Yapacaktı özenle, pekmez
Veya yudum yudum içilen en lezzetli şarap dudaklarında sevdanın
Siyah adımlarla geldi adam
Kurşini oldu nedensiz gökyüzü
İri damlalar düştü buluttan
Zaman nemli, küf kokusu
Hasat zamanı dedi
Doldurdu!
Doldurdu kabı
Aldı ayaklarının altına
Ezdi!
Posası çıkana kadar ezdi
Şaşkın! üzüm sordu
Bağlarından toplayan sıcak ellerin mi bu ayaklar…
Gün , güneşi ne yaptı?
Mevsim bağbozumu dedi adam
Şırasını önce içti, sonra şarabını
Pekmezini de yedi
Posasını bıraktı, akıllıydı
Sıkılmış, suyu çıkarılmış haliye
Umutla bekledi!
Bilmedi haddini…
Nedenler sordu
Sorgular bıraktı avuçlarına
Belki, duyurabilir sesi
Duymadı!
Sustu, en beyefendi haliyle
Kravatını .. gevşetti ara sıra
Bu kadar da sorulmazdı ki!
İyice sıkıldı,,,
Ayaklarından sonra, yüreği de karardı
Gitmeliyim dedi olmuyor böyle
Posasın işte…
Çöpe atmaya bile tenezül etmedi
Bırakıverdi öylece
Kalakaldı! En posa haliyle
Kuşlar gagaladı!
Şimdi nerede?
Ne halde bilmez kimse
DOSTLARDAN İNCİLER...
Posa dediğin....
Parmak sayısını geçmeyen oligarşinin adı/dır...adı
Yadigar/dır yadigar
İşçimin elindeki nasır/ı
Köylümün dizindeki yamadır
Sol kulvar/da koşanların sol böhründeki sancı
Aşk/ta terk edilenin soy adı
Çiğnenen gururun intikamıdır
KADIR HAKTAN TÜRKELİ .. teşekkür ederim..
5.0
100% (52)