2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
4919
Okunma
bir zamanlar çocuktuk
pencere kenarından seyrederdik yağmurun yağışını
şimşekler çakar gök gürlerdi
pencereye vuran yağmur damlaları gök gürledikçe daha da artardı
salonda yanan sobanın sıcaklığı camları buharlaştırırdı
ozaman çocuktuk korkuyorduk
nerden bile bilirdim’ki O günleri hasretle anacağımı
ve büyüdüm
yağmuru yine pencere kenarından izliyorum
ama bu sefer kalbimde bir sevgi büyüterek
şimşekler ve gök gürültüsü artık korkutmuyor
ayrı bir acı ve üzüntü veriyor, burukluk işliyor içime
sensizlik terk edilmiş orman karanlığı gibi
rüzgarın ağaçları sağa sola savrulması gibi
çoşkuyla akan ırmakların sessizliğe bürünmesi gibi
sensizlik pencere kenarında bir umutla dönüşünü beklemek gibi
sensizlik beni sürgüne vurdu sevgilim
mecnun gibi olamasam’da
sensiz kalan bu bedenimi ve kalbimi
dağa taşa savurdum sevgilim
bazen umutlar tükenir
tutunacak bir el
kalbi ısıtacak ufak bir tebessüm
istiyor bu kalbim
sen gittin gideli
ben pencere kenarın da
geceyi gündüzü karıştırdım sevgili...
yazan : Samet Karaoğlu
5.0
100% (3)