0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1875
Okunma
bir zamanlar..çok uzun zaman geçti
yıllar yıllar önce
deniz kenarındaki güzel bir ülkede
küçük güzel bir kız yaşardı kendi halinde
belki siz de tanırsınız onu
adı annabel lee
bu küçük kız yaşardı mutlu..kaygısızca
olmadan başka düşüncesi
beni sevmek ve benim tarafımdan sevilmekten başka
ben çocuktum..o da çocuktu
işte böyle
öylesine yaşardık mutlu..olabildiğince
bu deniz ülkesinde
birbirimizi çılgınca severdik de
ben ve benim annabel lee
bu öyle bir aşktı ki
aşktan da üstündü bu duygu
ne yazık ki hemen farketti
hasetlerinden çatladı
kıskandı onu ve beni
gökyüzünde uçuşan kanatlı aşk melekleri
beni ve güzel annabel leeyi
işte bu yüzden..sadece bu yüzden
buydu tek sebebi
bu deniz kenarındaki ülkede
bir gece aniden
soguk bir yel çıktı kara bir buluttan
üşüttü benim annabel leenin nazlı ciğerlerini
ve elimden aldı güzel annabel leemi
ayırdı sandı bizi..beni ve güzel annabel lee mi
ve sonra
soylu...zengin akrabaları geldi
eller üzerinde
alıp götürdüler onu benden uzaklara
koymak için aile mezarlarına
onu kapatmak için karanlık bir mezar odasına
aşkımızın deniz kenarındaki bu güzel yurdunda
yeryüzünde ve evrende eşi görülmemiş aşkımız
benim ve annabel leenin
öylesine huzursuz etti ki hala gökyüzündeki melekleri
yine ayırmaya çalıştılar beni ve annabel leeyi
hırs ve hasetlerinden çatladılar
kıskandılar
işte bu yüzden göz degdi aşkımıza ne yazık ki
duvarlarda asılı mavi nazar boncukları bile fayda etmedi
meleklerin gözleri degdi
evet...tek sebep buydu
bu deniz ülkesinde herkes bilir bunu
hala anlatırlar birbirlerine
bir gece ansızın
bir kara buluttan hırçın ..soguk bir rüzgar çıktı
inerek yeryüzüne
annabel lee nin nazlı ciğerlerini üşüttü
ve bu ince hastalık öldürdü onu
benim biriicik aşkım güzel annabel leeyi
oysa bizim aşkımız aşkdan da üstündü
bizden yaşlılarınkinden bile
bizden tecrübelirinkinden bile
ne eşi vardı yeryüzünde ,ne de gökyüzünde ne de sonsuzlukta
ne gökyüzündeki kıskanç melekler
ne de denizlerin ta dibindeki şeytanlar
ayıramadı bizi birbirimizden
ne de ruhlarımızı birbirinden
artık gökyüzünde ay parlamasa da hiç bir zaman
sunmak için getirmeden bana güzel annabel leenin güzel düşlerini
ve yıldızlar
dogmasa da hiç bir zaman
ben hissederim her an güzel annabel lee nin gökte parlayan gözlerini
ve böylece
her gece
yatarım dalgaların sesleri içinde
deniz kenarında uzanırım boylu boyunca
içinde sevgilim,hayatım,biricik gülüm ve gelinimin
yattıgı ve uyudugu mezarının yanı başında
ve bu deniz ülkesindeki ölmeyen aşkımızın yurdunda
ve gökteki kıskanc meleklere inat biteviye
sonsuz aşkımızın nagme ve şarkıları
karışır denizin maviliklerine ve rüzgarların sesine
tükenmemecesine..bitmemecesine
belki bir damla gözyaşı süzülür gölerimden
belki de tek tük kuşlar öter öteden öteye
edgar allan poe
türkçesi metin şahin