26
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1362
Okunma
Bir zamanlar bu millet; Dünya’ya hükmederken,
Esir olduk; Avrupa denen haçlı bir ruha.
Atam düşmana karşı "boynunu bükme" derken,
Çoğunluk yoldan çıkıp karıştı bu güruha.
Çıkamaz olduk şimdi, dertlerin arasından,
El pençe duruyoruz, nasraninin önünde.
Onlar ki; Ürperirdi Yavuz’un narasından
Pusulayı şaşırdık, yol çöküşün yönünde.
Yıktılar bizi, nifak sokarak aramıza,
Âlim kesildi başa sahtekâr mutedeyyin.
Biz ki ; Asil millettiz, tuz bastık yaramıza,
Hangi amaç uğruna? Göç etti kutlu beyin.
Bu nasıl yarıştır ki: Herkes bir şeyler satar,
Kimileri ruhunu, kimileri vatanı.
Köprülerin başını hinoğluhinler tutar,
Unuttular; Bu kutsal topraklarda yatanı.
Soysuz mecliste gezer sesini çıkaran yok,
Sövüyor, kalkıp kimse demiyor; Bir dakika!
Görenin aklı tutuk, taraftarı ise çok,
Sahi; Vatanseverlik, öldü mü filhakika?
Gözü kör yönetimler hoş görür manzarayı,
Asalet çiğnenirken, günâh körükleniyor.
Anneler ağlar, hain oynuyor tamzarayı,
Gemiyse bilinmeze doğru sürükleniyor.
İnançlar zayıflamış, ihlâs bitti yürekte,
Kahrolsun şer bıçağı kemiğe dayandıran;
Yalpalıyor teknemiz, hal kalmadı kürekte,
Yok mu Allah aşkına, uykudan uyandıran?
Şiirlerin Ziyası
22 mart 012
trabzon
5.0
100% (18)