0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1556
Okunma

her sabahın ilk yeniyetme kızıllığında,
heyecanlı adımlarla düşerim yola düşlerimden,
gölgem bile düşmeden önüme...
kepenk seslerinin eşliğinde yürürüm.
ağarmaya yüz tutmuş saçlarıma,
çınar yapraklarına takılmış huzur düşer çiğ damlası tadında
elimi sürmeye korkarım...
umutlar alırım simit niyetine, heves çayıma batırmaya
martılara yetişmek için yokuş aşağı koşar gibi bazen
sıvası çatlamış cumbalı evlerin gülüşlerine aldırmadan yürürüm
kilit taşlı yorgun yolların tozları kalkar
ve çaydanlık buğusu kaplı mutfak camlarına yapışır
deniz kokusu yaklaştıkça hızlı atar kalbim
mavi, mavi değilken henüz
ve yeniyetme kızıllık sararırken..
ben doğarım yeniden..
öldüğüm geceden, günaydına...
gün aydına...
5.0
100% (1)