4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1364
Okunma
Çıkarıp astım, ne varsa,
Tahtadan askılığa.
Her mevsimden kazandıklarımı
Nakitlerle kaybettiklerimi,
Yazdan kalma ne varsa
Gül goncalarının, taze yaprağını
Gökyüzünün uçsuz bucaksızlığını
Derya denizin, sulara düşen maviliğini
Yakamozların raks edişini
Gelip geçici yaz yağmurunu,
Ekinleri vuran buzulları, buğday tanelerini
Ne bulduysam astım, tahtadan askılığa.
Arşınladığım plajın kumlarını
Tenimde denizin tuzunu
Şelalelerin, çağlayan çoşkusunu
Yazdan kalma ne varsa
Bütün anılarımı,
Çıkarıp astım, tahtadan askılığa.
Hayatın acısını
Yoldaş olan, ıssız geceleri,
Matem dolu siyah kıyafetlerimi,
Bir de.. !
Torpille büyüttüğüm yüreğimi
Ne bulduysam astım, tahtadan askılığa.
Efkâra sardım bir sigara
Keman sesi kulak verdi,
İçli nağmeler ağladı
Notalarla birlikte.
Çekmeceler dolup, taşıyordu
’’ Son ’’ dediğim, mektup satırlarıyla,
Yılların sandığı, yükü ağır
Zorla kapattım, kapağını
Savrulan naftalin kokularını
Tek tek astım, tahtadan askılığa.
Özlemle kokuyordu, çocukluk günlerim
Kitap sayfalarında buldum,
Kuruyan gül kokularını
Elime batan dikenleri ;
Tiryakisi olmuştum, artık
Acıtmıyordu, sinemi.
Kış gecelerinin ayazı vurmuş
Ters düz ettiğim, kabanımda üşüyor
Kelimelerim üşüyor,
Yüreğim üşüyordu.
Yine de, ne bulduysam astım,
Tahtadan askılığa.
Ağır geldi, olduğu yerde sendelendi,
Düşmek üzereydi,
Benim gibi, taşıyamıyordu
Karmakarışık, bir yığın anı
Askılık üzerindeydi,
Geriden izledim, gözlerim nemli
Darmadağınıktı,,
Yine, canımı yaktı....
DİCLE AYYILDIZ
5.0
100% (2)