3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2286
Okunma

Ve Şair son şiirini,
Mezar taşına yazar.
Yalanı sevmez gözlerim.
O yüzden hep yere bakarlar,
Senin karşında.
İki gözüm iki çeşme,
En çokta neye yanıyorum biliyor musun?
Ben ayrılıktan ağlıyorum,
Sen mutluluktan.
"Arkadaş kalalım" dedi.
"sen hiç çiğ köfteye şeker attın mı?" dedim.
Sustu.
Yalanı sevmez gözlerim.
O yüzden hep yere bakarlar,
Senin karşında.
Şiirleri karışık yap üstad.
Ayrılık, yalnızlık birde sigarası,
Bol olsun.
Kabul ediyorum hiç öpmedim ama,
Bu gece de,
Dudaklarım eksik alnında.
Herkes sussun bugün!
Susmuşluğum konuşacak.
Her gidenin ardından şiir yazmak,
Şairlik değil,
Acizliktir.
Hoşgeldin Sevgilim.
Kalbinden çalacağım biraz.
Helal et.
Ne zaman ayağa kalksam,
Dizlerim titrer benim.
Ne yapıyım, gitmeyi senin kadar beceremiyorum.
Oysa küçük bir kızın,
"abi sen şairci mi olmak istiyorsun"
Sorusu kadar masumdu,
sana yazdıklarım.
Bu şehirden her gidişimde,
Karşıma çıkıp "GİTME" demeni bekledim,
Ama otobüs hep senden önce geldi.
Boğaz köprüsü gibidir ’Aşk’,
O olmasa nasıl kavusurdu Asya Avrupaya.
Çocukluğunda hiç mi Atlıkarıncaya binmedin be kadın!
"Dönmeyi" öğrenememişsin.
Konu Aşksa eğer,
Göz kendi gördüğüne değil,
Kalbin gördüğüne inanır.
Paronoyak bir Şair’im ben.
Hep onunda beni sevdiğini yazıyorum.
Oysa beni sevdiğini bilmek için,
Bildiğim herşeyi unutmaya hazırdım.
Sevmek, kirlenmek gibidir.
Mutlu olursun ama, zor temizlersin.
Bu sabahta mı beni sevmedin be kadın,
Yine Ayrılık kokuyor ağzın.
Bir sözünle canımı alırsın.
Sen emre/dersin ben ölürüm.
Oysa gözlerinin kahvesini bir kez daha görmek için,
Ömrümün kırk yılından geçmeye razıyım.
Yalan söylemişler sen giderken ağlamadım.
Sadece bakışların kaçtı gözüme.
// EMRE DANABAŞ //
5.0
100% (2)